Sanat ve Edebiyat Yazıları

M. Orhan Okay

En Beğenilen Sanat ve Edebiyat Yazıları Gönderileri

En Beğenilen Sanat ve Edebiyat Yazıları kitaplarını, en beğenilen Sanat ve Edebiyat Yazıları sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Sanat ve Edebiyat Yazıları yazarlarını, en beğenilen Sanat ve Edebiyat Yazıları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hukukta, sanatta, ahlakta, ilimde, ekonomide, sanayide, hulâsa hayatın her sahasında Ortaçağını, Rönesansını, feodalitesini, aristokrasisini, burjuvazisini ve bütün ihtilallerini, inkılaplarını basamak basamak yaşayarak bugüne gelen Batı'nın, şimdi içine düştüğü görülen buhranlar devresinde, o basamakları sıçrayarak atlamak isteyen, adeta hasretle, iştiyakla o buhranın içine, medeniyet diye gömülmek isteyen biz. Başkasının üzerinde görüp beğendiği elbisenin aynısını diktirmek üzere usta terziye giden, gerçekten de aynısını deseniyle, biçimi ve dikimiyle, fakat yaması ve lekesiyle de aynısını diktirip giyen biz.
Kant'ın mezar taşı kitabesinde şunlar yazılı imiş: "İki büyük âlem beni kendine hayran bırakıyor: İçimizdeki vicdan ve dışımızdaki yıldızlı kâinat." Bu sözü biraz daha hususileştirerek şöyle söyleyelim: Ferdî varlığımız ve sosyal varlığımız.
Reklam
"Menfaatlerimiz, biyolojik hayatımızın devamı için gereklidir. Gerçeği aramak bilgi hayatımızın, iyilik etmek irade hayatımızın, güzellik ise duygu hayatımızın tezahürüdür. Bu son üç kavram ruhî yaşayışımızın esasını meydana getirir."
Tarih kadar eski ve yaygın olan eski-yeni kavgasında, bugünkü Türk cemiyetinde dili fakirleştiren tasfiyecilik hareketinin getirdiği başka bir ihtilaf daha vardır. Acaba eski dediğimiz şey nedir? Vaktiyle lügatimizde bu kelimenin çeşitli nüanslarını karşılayan sâbık, sâlif, atîk, kadîm, köhne gibi sözlerimiz vardı. Acaba bir şeyin eski olduğu için kötü de olacağını iddia edenler hangi eskiyi kasdetmişlerdir? İki bin iki yüz yaşındaki Arşimet veya iki bin beş yüz yaşındaki Pisagor eskidir ama, fikirlerinin doğruluğu eskimediği için burada kullanmamız gereken kelime kadîmdir, sâbık değildir, hele köhne hiç değildir.
Her şey eskir ve yenileşir. Fakat hiçbir şey, ne sadece eski olduğu için değerinden bir şey kaybeder, ne de sadece yeni olduğu için değerlidir. Bunun aksine olarak, hiçbir şey sırf eskiliğinden dolayı bir değer kazanmaz. Yeni de öyle. Bu meselelerde lüzumsuz münaşakaları açan şey, eski ve yeni taraftarlarının iyi, güzel ve doğruyu yalnız eskide veya yenide aramaları ve öyle zannetmeleridir. Halbuki yeni veya eski tamamen itibâri, rölatif değerlerdir. Geçicidirler. Değişmeyen şey, insanın iyiye doğruya ve güzele olan yönelişidir. Bir gerçek, ne kadar eskise değerinden bir şey kaybetmez, hiçbir yeni de sırf yeni olduğu için onun yerini alamaz.
Geri115
155 öğeden 151 ile 155 arasındakiler gösteriliyor.