Bütün sanatlarda müzik haline gelme isteği olduğunu ilkin Schopenhauer söylemiştir, bu düşünce sık sık tekrarlanmış ve birçok anlaşmazlıklara yol açmıştır, bununla beraber Schopenhauer'in sözü büyük bir gerçeği ortaya koymuş oluyor. Schonpenhauer müziğin soyut özelliklerini düşünüyordu; müzikte, belki yalnız müzikte araya başka amaçlarla kullanılan bir ifade vasıtası girmeksizin sanatçı dinleyiciye doğrudan doğruya hitap edebilir. Mimar sanatını başka işlere de yarayan binalarla ifade etmelidir. Şair günlük konuşmalarda geçen kelimeleri kullanmak zorundadır. Ressam çok defa görülen dünyanın resmiyle kendini anlatır. Sadece besteci hoşa gitmekten başka bir amacı olmaksızın kendi iç dünyasıyla bir sanat eseri yaratmakta tamamen serbesttir. Fakat bütün sanatçılarda aynı istek vardır: Hoşa gitmek isteği; sanatın en basit ve kullanılan tanımı hoşa giden biçimler yaratmak gayretidir. Bu biçimler bizim güzellik duygumuzu okşar ve güzellik duygumuzu okşayan da duyularımız arasındaki biçim bağlantılarının birliği veya ahengidir.
İnsan bu dünyaya sadece mesut olmak için değil, sadece dürüst olmak için gelmiştir. O buraya insanlık için büyük fikirler beslemeye, asalete erişmeye ve hemen bütün bireylerin içinde süründüğü kabalığı aşmaya gelmiştir.
Piramitler tamamen aklidir, tamamen akli olan da (bu düşünce modern sanatın belli çeşitlerinde de uygulanabilir) estetik duyarlılığı hiçbir zaman tam manasıyla doyurmaz, her zaman için sanatın ödevi zihnin anlayış sınırlarının biraz dışına çıkmamızı sağlamak olmuştur.