Evet, bilimkurgu türünde ama bilimkurgu olmayan bir kitap okudum. Başlarda güzel başlasa da, bilimkurgu kitabı olduğuna inandırsa da, ortalara doğru siyasi bir hal almaya başladı. Amerikan propagandası çok fazla yapıldı. 11 Eylül saldırısı, Amerika'da gerçekleşen savaşlar, Amerika'daki ajanlar ve casuslar, Amerika'nın askerlikle alakalı kurumları vs. kitabın türünü değiştirdi bana göre. Amerika'da geçen klâsik bir polisiye romanına dönüşmeye başladı.
Aslında bilim kısmına bakıldığında güzel bir hikayesi var kitabın. En azından o çerçevede ilerlese harika bir eser ortaya çıkabilir. Ancak bu kadar sayfalık bir kitabın sadece %8'inde falan bilimkurgu kısmına değiniliyor belki de.
Kitabın konusu kısaca şu; ırksal ayrılıkların, ülkeler arası gerginliklerin, savaşların olmadığı bir ütopya - kitaptaki adıyla 'Mükemmel Şimdi' - yaratılıyor. Gelecekteki bu mükemmelliği koruyabilmek için de tarihin değişmemesi gerekiyor. Bu nedenle geçmişe, yaşanan olayların korunabilmesi için insanlar gönderiliyor ve olay hep geçmişte geçiyor.
Kadercilik anlayışını kısa bir anlığına da olsa sorgulatıyor size. Yani davranışlarımızdaki değişiklikler olası geleceğimizi nasıl ve ne şekilde etkiler? gibi düşüncelere sürükleyebikir sizi.
