Sarı Duvar Kağıdı ve Diğer Öyküler kitaplarını, Sarı Duvar Kağıdı ve Diğer Öyküler sözleri ve alıntılarını, Sarı Duvar Kağıdı ve Diğer Öyküler yazarlarını, Sarı Duvar Kağıdı ve Diğer Öyküler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Feminist yazının ilk akla gelen kurmaca metinlerinden biri olan Sarı Duvar Kağıdı'nı ilgiyle okudum. 19. Yüzyılda kadının toplumsal konumuna dair ipuçları veren, kadınların ne düşündüğünden ziyade onlar adına düşünen ve karar alan erkeklerin sığ bakış açılarını açık eden anlamlı ve nitelikli bir öykü Sarı Duvar Kağıdı. Diğer altı öykü de kadınları konu edinen, onların ailedeki ve toplumdaki konumlarını sorgulayan, erkeklerle ilişkilerinde yaşadıkları sorunlara eğilen konularıyla ilgi çekici, kolay okunan öyküler. Gılman'ın feminst yazının öncülerinden biri olduğu aşikâr. Olması gerekeni öykülerinde başarıyla işleyerek göstermeye çalışmış ve bunda fazlasıyla başarılı olmuş. Hakkını vermek lazım, sadece kadından yana tavır alan öyküler değil bunlar. Bir iki öyküsünde erkeği de anlamaya çalışan, yüklendiği sorumlulukların altında ezilen erkeklerin durumunu başarıyla gösterdiği aşikârdır. Günümüz için eskimiş konular olduğu düşünülebilir ama hâlen ailede ve toplumda kadınların konumlarına ilişkin çarpıcı tespitleriyle ilgiyi, okunmayı hak eden öyküler bunlar. Dili oldukça sade, anlatımı açık, anlaşılır ve neticede kolayca okunan ama derince düşündüren öyküler. İlgilisine...
Döneminin öncü aktivist ve feminist kadın figürlerinden olan yazar Charlotte Perkins Gilman’dan okuduğum ikinci eser Sarı Duvar Kağıdı ve Diğer Öyküler kitabının incelemesiyle geldim
Babasının aileyi terketmesiyle birlikte yoksulluk ve düzensiz eğitimle geçen bir çocukluk yaşayan Gilman, annesi ve feminist iki teyzesiyle büyür. Böylece eşitlik ve
“Ömür boyu sürecek bir aşkla karşılaştırıldığında bir yaz mevsiminde yarım kalan nakışların, gürültü, pislik ve kötü kokuların ve sürekli bir sonraki öğünde ne yeneceğini düşünmenin ne önemi olabilir ki? Ayrıca, eğer benimle evlenirse bunu sürekli yapmam gerekecek ve buna alışmakta fayda var.”
"Gözlerini, öfke saçan o derin gizemli çukurları açtı ve ona baktı. Karısının ruh hali hakkında en ufak bir fikri yoktu. İnsanlar yorgunluktan "delirmek üzere" olduklarını söylediklerinde fiili bir durumu dile getirirler. Eski tabirle "keçileri kaçırmak üzere olduğu" da söylenebilirdi."
"Bence kadınlar da pekâlâ insan... Hep onları zengin evlilikler yaptıkları için suçluyoruz ama parasız bir ahmakla evlenen bir kıza ne diyoruz? Sadece zavallı budala, o kadar. Ve onlar bunu biliyorlar."