Sarıkamış Kar Bozgunu
Halide AlptekinSarıkamış Kar Bozgunu Sözleri ve Alıntıları
Sarıkamış Kar Bozgunu sözleri ve alıntılarını, Sarıkamış Kar Bozgunu kitap alıntılarını, Sarıkamış Kar Bozgunu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Askerin durumu ortadaydı, birer canlı cenazeydi. Ancak son gayretlerini gösteriyor, bunu hiç belli etmek istemiyorlardı. Aslında hepsi birer enkaz halindeydi. Sadece düşman karşısında ejder kesiyorlardı.
Sayfa 268Kitabı okudu
Sarıkamış’ta olup bitenler, hiçbir şekilde devletin başşehri olan İstanbul’a duyurulmamış saklı bırakılmıştı. Bunun en çarpıcı örneği, onca acı ve kaybın sonunda yayınlanan gazete başlıklarında gizlenmişti.
Sayfa 276Kitabı okudu
Kar Bozgunu
İşitin ey yârenler aşk bi güneşe benzer,
Aşkı olmayan gönül misal-i taşa benzer .
Sayfa 172Kitabı okudu
Çok acele davranmayın . Birbirinizi incitmeyin. Gönül dağıtmayın. Biz bu devrana gönül yapmaya geldik, gönül yıkmaya geldik . Gönül taşla değil sesle kırılır.
Sayfa 43 - Yitik HazineKitabı okudu
Kar Bozgunu
Allah bi insana verirse;yel getirir,sel getirir,el getirir. Vermek istemezse de yel götürür,sel götürür,el götürür; ne diyelim,nasipse yeriz.
Sayfa 114Kitabı okudu
Bu topraklar kolay kazanılmadı..
- Ne sıkıntın var asker?
- ...
Askerden ses çıkmıyordu. Biraz dikkatli bakan Yüzbaşı Sinan her şeyi anlamıştı. Parmak uçları açılmış ayakkabısı çok şey anlatıyordu.
Asker ayaklarını uzattı, yırtık ayakkabılarını çıkardı.
Çorapları da çıkınca durumun vehameti anlaşılmıştı. Askerin ayakları kırmızı ile siyah arası bir renk almış ve şişmişti.
Sayfa 119Kitabı okudu
Hoş savaşlarda kazanan yoktur. Kazanan da kayıptadır, kaybeden de ziyandadır.
Sayfa 42 - Hasan İzzed PaşaKitabı okudu
"..kolun bittiği yerde bir asker yere çömelmiş, hatta karların üzerine oturmuş, akan gözyaşlarını elleriyle silmeye çalışıyordu.
Yüzü gözü buz kesmiş, yanaklarından süzülen damlalar da donmak üzereydi. Kızaran parmakları hareket etmekte zorlanıyor, hem burnunu çekiyor hem gözyaşlarını siliyordu."
Sayfa 117 - Sarıkamış Harekatı - Kasım 1914Kitabı okudu
savaş öncesi son bir günSarıkamış Şehitlerine Dair
Sizlere minnettarız
-Sinan Yüzbaşı
Kimin ölüp kimin kalacağını sadece Allah bilir.
Bundan sonra söyleyeceğim sözler hayatta kalıp evlerine ,memleketlerine dönenler içindir.
Savaş bitip de evlerinize döndüğünüzde; her sene, aralık ayının son haftasında
Allahüekber Dağları'nda,
Sarıkamış önlerinde
Onuncu Kolordu'nun
Çektiği sıkıntıları,
Üçüncü ordu'nun ızdırabını, fedakarlıklarını hatırlasınlar.
Karın buzun arasında bıraktığımız ve Allahüekber Dağları kabirleri
Karlar kefenleri olan şehitlerimizi, Sarıkamış'ın
"Kar Kelebeklerini" unutmasınlar!
Yaşadıkları günlerin onların hediyesi olduğunu bilsinler.
Ayaklarına bir POTİN,Sırtlarına bir PALTO aldıklarında,
Karlar altında incecik urbanlarıyla titreşerek donmuş bu kahramanların ruhlarına fatihalar göndersinler, dualarını eksik etmesinler.
Isınmak için Sobanın karşısına geçtikleri zaman, gördükleri kor ateşler ciğerlerini yaksın, bu vatanın kahraman şehitleri içlerini sızlatsın
Ben tabi ki helâl ederim hakkımı.
Esas helâllik dilemeniz gerekenler ,karın buzun üstünde naaşlarını bırakmak zorunda kaldığımız,mezarını kazamadığımız, arkamızdan kurdun, kuşun kemirdiği , gözlerini oyduğu şehitlerimizdir.
Sayfa 201Kitabı okudu
Osmanlı Devleti
İkinci Bayezid’in torunu, bir Sultan Yavuz yetiştirmişti bu devlet; Halep’i, Şam’ı fetheden, çölü geçerek Mısır’a giren, Kahire’yi zapteden. O da Allah’ın izniyle, cihanı titreten Kanuni Sultan Süleyman’ı, padişahların onuncusunu hediye etmişti.
O Süleyman Belgrad’ı, Rodos’u fethetmiş, Budin’e, koca Barbaros’la da Cezayir’e girmiş, Macaristan’ı bir eyalet olarak Osmanlı topraklarına katmış, Trablusgarp’ı zaptetmişti. Devleti yükseklere taşıyan, tarihi yeni bir çağla tanıştıran, yedinci padişah, hepsinin dedesi bir Fatih Sultan Mehmed gelmişti bu cihana. Söğüt’te atılan tohumu koca bir çınara dönüştürenler gelmişlerdi. Cihan cihan olalı, Muhammed Mustafa’nın(s.a.s) ümmeti böyle Sultanlar görmemişti.
Sayfa 96Kitabı okudu