Avrupalı Düşünürlerin Orta Doğu ve Hindistan’daki Şark Despotizmi Üzerine Görüşleri
Şarkiyatçılık ve İslam
Michael CurtisŞarkiyatçılık ve İslam Gönderileri
Şarkiyatçılık ve İslam kitaplarını, Şarkiyatçılık ve İslam sözleri ve alıntılarını, Şarkiyatçılık ve İslam yazarlarını, Şarkiyatçılık ve İslam yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Patrimontal siyasi yapılar efendi ve tebaa arasındaki kalıplaşmış ve sabit ilişki üzerine kurulu olan ataerkilcilikten ve feodal sistemlerden ayrışmaktadır.
Sayfa 406Kitabı okudu
Tocqueville, cihad’ı tüm inananların katılmak zorunda olduğu sadece Ateşkes ilan edebilecek ona kâfirlerle kurulan ilişkinin doğal bir koşulu olan kutsal bir savaş olarak nitelendirilmiştir. Tocqueville inananların fanatiklik ve hırsa teşvik edildiğini söyler.
Sayfa 231Kitabı okudu
Tocqueville’e göre, İslami fayda sağlamaktan ziyade hasar verici yoğun bir güç ve yetki uygulamaktadır. Hıristiyan rahiplerin Orta çağ’da yapmaya çalıştıklarına benzer şekilde, İslam ülkelerinde din ve adalet bir arada toplanmıştır.
Sayfa 231Kitabı okudu
Despotik bir ülkede, prensin istekleri kanun yerine geçer. Ilımlı yönetimlerdeyse, kanun özenlidir ve herkesçe bilinir, böylece güç ve yetkinin verildiği herkes tarafından takip edilebilir, mahkemeler ve kamu hizmeti önemli bir dereceye kadar bağımsızdır.
Sayfa 136Kitabı okudu
Kadınlar şark sultanının boyunduruğu altındadır ve sultanın zevkine hizmet etmek zorundadır ve zevk nesnesi konumundadırlar ve genel olarak efendinin mülkiyetinin bir parçasını oluştururlar. Hapsedilirler, gözetlenirler, korku ve propagandaya maruz bırakılırlar.
Sayfa 124Kitabı okudu
Volney, “ İslamiyet'in ruhunu devlet eliyle yapılan suistimallerin ana kaynağı ve halkın tembellik ve kayıtsızlığının bir sebebi olarak görmektedir. Halk, İslam’daki “takdiri ilahi” kavramını kabullenişleri sebebiyle kaderci insanlar haline gelmiştir ve bu yüzden Müslümanlar her şeyi Tanrının takdiri olarak kabul edecektir Eğer Kur'an'ın tutarlı bir anlamı varsa o da inatçı ateşli bir fanatizmin gücü olabilir.
Sayfa 87Kitabı okudu
Locke, despotik gücün tanımını” bir kişinin karşısındaki kişi üzerinde ne zaman isterse hayatına son verebileceği mutlak ve keyfi bir güce sahip olduğu ve insanların hiçbir mülke sahip olmadığı bir rejim türü” şeklinde yapar.
Sayfa 83Kitabı okudu
Knolles, Türklerin Avrupa'daki yayılmasının sebebini hainlik, hilekarlık ve güçten ziyade kurnazlık olarak görüyor ve “erdem ve insanlıktan nasibini alamamış, Türklerin verdiği sözlere inanmanın tehlikeleri konusunda uyarıda bulunuyordu. Dikkat çekici bölümlerden birinde Türklerin egemenliğinin “Yüce tanrının gizli hükmüne göre, bu merhametsiz zalimlerin günahları yüzünden nesiller boyunca cezalandırılacaklarını ortaya çıkardığını söylüyordu. Türkler aynı zamanda ininde pusuya yatıp Avrupalıları bekleyen bir aslan gibi gaddar ve Avrupalıları mahvetmek için diğer Prensleri de kıstırmak adına kurulmuş tuzaklar kullanan kardeşlerdir.
Sayfa 65Kitabı okudu