Sarsıntı
Barış İnceSarsıntı Reviews
You can find Sarsıntı reviews, Sarsıntı book reviews, Sarsıntı ratings on 1000Kitap.“Canı yananlara...” ithafıyla başlıyor eser.
Novella diyebileceğimiz bu eser sayfa sayısını aşan bir içeriğe sahip. Barış İnce, sarsıntılara uğrayan birden çok kahramana yer veriyor. Sarsıla sarsıla, gerçekleri kalbimizde dönen bir bıçak gibi hissede hissede okuyoruz eseri sonuna kadar.
Baş karakter Levent’in ağzından dinlediğimiz ve onun çevresinde şekillenen durumlar, olaylar gerçeğin ta kendisi hissini yaşatıyor. Dört arkadaşın -Levent’in, Yiğit’in, Filiz’in ve Rıza’nın- canı yanma ortak parantezinde buluşmalarına şahitlik ediyoruz.
Gizem, toplumsal eleştiri, sevgi, inançların yanlış kullanılması, tarikat bozgunluğu ve hatta ülkemizin depremi 12 Eylül... Dedim ya sayfa sayısının çok üstünde bir içerik var eserde.Büyülü gerçekçiliği de sağlam bir şekilde kurguya dahil etmiş yazar. Merak unsurları çok güçlü ve kitap, bitmeden elden düşmüyor.
Barış İnce’yi sosyal medyadan, önceden Bavul dergisinden, şimdi de Ot dergisindeki hikayelerden biraz tanıyorum. Edebiyat alanındaki çalışmalarından dolayı hayranlık duyuyordum zaten ama bu eserle hayranlığım biraz daha arttı. Sarsıntı’yı hâlâ okumayan varsa çok şey kaçırmıştır, benden söylemesi.
Sarsıntı•Barış İnce
Selam dostlarımm
Bir ara ne okuyorum ben dediğim ilginç bir eser incelemesiyle geldim bugün buraya.
Kurgusu çok farklı biraz kafamı karıştıran ama sonlara doğru çok sevdiğim bir kitap oldu. Dili gayet akıcı ama yer yer rahatsız edici kelimeler kullanılmış. Bu belki biraz sizi rahatsız edebilir.
Kitap, dört arkadaşın buluşmasıyla başlıyor. Levent’in günlüğü açıldığında adaya gelişini, çocuk yaşta yaşadıklarını ve platonik aşkını okuyoruz. Peş peşe gelen cinayetler insanı tedirgin ederken çocuk istismarlarını okumak yürek parçalıyor resmen. Benim en ilgimi çeken adada bulunan fener. Acaba sizinde ilginizi çekecek mi? Bir de kitabın sonunda aslında üç kişinin buluşmasının anlatıldığını öğrenince ayrı bir ilgimi çekti.
Okurken keyif aldığım ve beklentimi karşılayan bir kitap oldu. Ama Levent’in günlüğünün okunması beni biraz sinirlendirdi. Özel hayatın gizliliği diye bir şey var sonuçta.
Kısa ama etkisi büyük olan bu kitabı sabırla ve dikkatle okumanızı tavsiye ediyorum. Kurgusu biraz karışık gelse de dikkatle okunduğunda keyifli bir eser oluyor. Bir kez daha okununca tüm taşların yerine daha iyi oturacağını düşünüyorum.
Şimdiden Keyifli Okumalar Diliyorum
“Ölmek umutları yok bunların
Hayatlarıysa öyle pis ki zavallıların…”
”Yeni bir hayat kuracaksam önce bu sarsıntıdan kurtulmam lazım”
”Bazı şeylerin konuşularak çözüleceğine inanmıyorum, susarak çözülecek şeyler de var.”
Tam da adı ile bire bir bağlı bir kitap oldu.
"Sarsıntı" farklı bir son beklerken, inanılmaz bir son ile bitmesi "ne oluyor yahu" diye bir an irkilmeme sebep olmuştur. Ah Levent görünmeyene, görünür olmaya, duyulur olmaya ne çok inanmışız. Peki ya hiç bizden beklenilmeyenler.
Duymayan, görmeyen ve konuşmayan bir toplum ne zaman olduk biz? Barış İnce’nin bu kitabında olmuş ve unutulmuşları bize anımsatmak istediğinden emin olmayan var mı aramızda?
Kafamdan atamıyorum ama düşünmeye de halim yok..
Ben kitabı çok beğendim. Özellikle sonlara doğru kitap çok şaşırtıyor. Çok bilinmeyen bir kitap daha fazla okunmasını isterim. Yazarın diğer kitaplarınıda okumayı planlıyorum.
4 arkadaş (Filiz-Yiğit-Rıza ve Levent) Levent in hayatını sorgulamak ve tartışmak için yaşadıkları adaya gelir ve bir meyhanede buluşurlar.
Levent in çözülememiş bir sorunu vardır ve her biri uzun süre susup olayı örtpas ettiklerinden dolayı artık ertelemek istemezler.
Soruna ışık tutacak belgeleri ise Levent in günlüğüdür.
Roman meyhane masası,