Fiziksel olarak ilk kez bu kadar yakınımda, aynı gemide sadece altı kabin ötemdeydi ve ben, akli meselelerdeki merakı her zaman bir tutkuya dönüşen ben, bu adama yaklaşmayı başaramıyordum.
“Gerçek dışı görünen düşünceler bile, odaklanacak bir şeye gereksinim duyuyor ya da amaçsız bir şekilde kendi etrafında dönüp duruyor ve daireler çiziyordu; onların da boşluğa tahammülü yoktu. “
''İnsan sabahtan akşama kadar bir şey olmasını bekler ve hiçbir şey olmaz. Bekleyip durur insan. Hiçbir şey olmaz. İnsan bekler, bekler, bekler, şakakları zonklayana dek düşünür, düşünür, düşünür. Hiçbir şey olmaz. İnsan yalnız kalır. Yalnız...Yalnız...
Sabahtan akşama kadar bir şey olmasını bekliyorsun ama hiçbir şey olmuyor. Başın ağrıyana kadar yürüyor, yürüyor, yürüyorsun; kafan çatlayana kadar düşünüyor, düşünüyor, düşünüyorsun. Hiçbir şey olmuyor. Yalnızlığa terk edilmişsin. Yalnızlık,yalnızlık...
Basın ağrıyana kadar yürüyor, yürüyor, yürüyorsun ; kafan çatlayana kadar düşünüyor, düşünüyor, düşünüyorsun. Hiçbir şey olmuyor. Yalnızlığa terk edilmişsin. Yalnızlık, yalnızlık...