Birinci kalite samuray kılıçları şimdiye dek yapılmış en üstün kesici silahlardır. Silah karşıtı hareketi gözlemleyen bir tarihçi şöyle der:
15. yüzyılın en ünlü kılıç ustası II. Kanemoto'nun yaptığı bir kılıçla bir makineli tüfeğin namlusunun yarıya kesildiğini gösteren bir film var Japonya'da. Eğer bu olanaksız gibi geliyorsa, bir kılıcın yaklaşık dört milyon tabaka dövülmüş çelikten oluştuğunu unutmamak gerekir. Kanemoto gibi ustalar bunu elde edebilmek için günler boyu çekiç sallarlardı.
MÖ 3000 yıllarında Sümerler’in sulama toplulukları ilk kentleri oluşturdular. Bu kentleri rahatça teokratik biçimde yönetilen kent devletleri diye tanımlayabiliriz. Rahip-kralların gücü, sulama çiftçiliğinin eşi görülmemiş bereketine “sahip olmalarından” ileri gelmekteydi. Ekilen her tohumdan 200 tohum elde ediliyordu ve krallar ürünün fazlasını
İslam öncesi İran coğrafyası hakkında kısa bir anektod.
Pers İmparatorluğunun merkezi kendi payına düşen General Seleucus, Elenistik gücü burada sürdürmeyi başardı ama Pers toplumunu
Helenleştirmeyi gerçekleştiremedi. Kurduğu imparatorluk bir süre sonra Orta Asya’dan göçmüş olan yine İran kökenli Partlar’ın eline geçti. Seleucus’un piyadelerini süvarileriyle
yenen Partlar, uygarlığı benimseyerek büyük bir imparatorluk kurdular ve MÖ 1. yüzyıl ile MS 3. yüzyılın başına dek Roma’nın doğudaki en önemli düşmanı olarak yaşadılar. Persler’le Romalılar’ın arasındaki savaşların çoğu Persler’in zaferleriyle sonuçlandı.İmparator Julianus’un 363 yılındaki savaşta ölümü ve on beş yıl sonra Edirne’de Gotlar’ın zaferiyle sonuçlanan savaş Roma için büyük felaketler
oluşturdu. Sürekli savaşlar bir yandan da Persler’in servetini, insan gücünü ve cesaretini azaltınca, bozkır sınırlarında ortaya çıkan göçerler tarafından imparatorluk sık sık saldırıya
uğramaya başladı.