Beyaz Cadillac'ın motoru hafifçe horuldadı. Antioche farları üç kez yakıp söndürdü. Kapıya kumanda eden fotoelektrik hücreler anında kırmızı renklerini aldılar ve araba bir serçeye üremesi için gerekli olan süre içinde çıkış rampasını tüketti.
Üç saniye durdu ve daha sonra kapıya vurdu.
-Girin! diye karşılık verdi enerjik ve tınılı bir ses.
Yirmi üç yaşında tüm bademcikleri alınmış bir erkeğin sesiydi bu.
Sayfa 72 - İmge Kitabevi. Eylül 2009 baskısı.Kitabı okudu
Yazma burada bitiyordu. Dört suç ortağının aceleci davranarak tahtakurusu suyu tanısı koydukları kırmızı lekelerle dolu okunmayan son bölümde kopuk cümle parçaları vardı..
Sayfa 101 - İmge Kitabevi. Eylül 2009 baskısı.Kitabı okudu
Bakıra çalan yansımaları olan kızıl kestane rengi saçları ve elindeki saplı gözlüğüyle,
kibirli bir küstahlık içinde, yeni gelenleri süzüyordu.
Hava atmıyordu, miyoptu.
Hafif kırlaşmış ince, bir Parque'ın makaslarını cezbedecek kadar düzgün bir bıyık katışıksız barok stili bir burnun altında kıvrılarak uzanıyor ve zehirli düğün çiçeğini andıran kokulu bir çiçek gibi kontun kalın, etli dudağının üzerinden sarkıyordu. Çıkıntılı elmacık kemikleri, lal renkli gözlerin altında kırılgan bir çiçeklik gibi duruyordu; yüzünün bu bölümü sıvıların toplanmasına -ağlamaya yakın dememek mi gerekiyordu?- o kadar uygundu ki küçük bir gözyaşı ırmağının buraya gelip kuruyacağını sanırdınız.