Bence her şeyi yıkabilirler. Yalnızca odamı bana bıraksınlar. Sakalımı uzatacağım, öyle uzatacağım ki bu şehrin kulaklarından fışkıracak. Saksılara işerim, hamamböcekleriyle karnımı doyururum. Daha fazlasına ihtiyaç yok. İnsanlarımın hikayelerini anlatırım. Anlatılmayacak hikaye kalana kadar....
Sonunda hepsi aynı, sonunda en iyi arkadaşın onlardan biri, onlardan daha kötü, sonunda yollar ayrılır, babalar geberir, anneler yalnız kalır, Naziler yönetime gelir, oyun bu, sıçayım bu işe!
''Sen iyi bir çocuksun!'' diye mırıldandım.
Bana gülümseyerek, ''Yanlış'' dedi. ''Ruhum bir ayyaşın çişi kadar saf.''
Ben de, ''Hiç değilse bir ruhun var'' dedim.
''Senin yok mu?''
''Kurbağa Kermit onu yedi.''
Hekim'i aradım.
''Senin için ne yapabilirim?''
''Diş ağrısına karşı bir şeyin var mı?''
''Ne?''
''Diş ağrısı... Diş ağrısına karşı bir şeye ihtiyacım var.''
''Benden ne istiyorsun? Aspirin alsana.''
''Müziğe ihtiyacım var.''
Hekim, benim için müzik listesi oluşturdu. Bunu herkese yapmayacağını, değerini bilmem gerektiğini söyledi. Diş konusunda sadece Black Metal'in yararı olurdu....