SEFERBER DERGİSİ 12.. SAYIDA ‘‘EBU HANİFE” DİYEREK YOLA DEVAM EDİYOR
YediHilal Süreli Yayınlar Atölyesi’nin katkılarıyla Genel Yayın Yönetmenliğini Mustafa Nezihi Pesen’in yaptığı Seferber Dergisi on ikinci sayısında “Büyük İmam Ebu Hanife” dosya konusuyla yoluna devam ediyor.
Bu sayının ilk yazısı Özgür Kavak’ın ulemâ-siyaset ilişkisi açısından Ebu Hanife’nin konumuna dair dikkat çekici değerlendirmeleriyle başlıyor. Ulemâ’nın Resulullah’ın halifesi olmak gibi mühim bir konuma sahip olduğunu ve bu sorumluluğun gerekliliğinin bazen siyasilerle aynı fikirde olmama anlamına da geldiğini ifade ediyor. Böyle bir durumda bir alimin nasıl davranması gerektiği ve diğer alimlere de örnek olması bakımından Ebu Hanife’nin hayatının büyük bir emsal teşkil ettiği hususu hatırlatılarak Seferber’in ilk yazısı sona ermektedir.
İkinci yazı “Büyük İmam” başlığıyla Ebu Hanife portresini kaleme alan Yücel Tosun’a ait. Büyük İmam’ın ilmi birikimi ve bu birikimin her türlü zorluğa rağmen nasıl izzetli bir biçimde bir ömür boyu sürdürüldüğünü görmek istiyorsanız portre yazısını kaçırmamanızı tavsiye ederiz. Seferber, Ebu Hanife dosyası ile ilgili uzun soluklu bu iki yazıdan sonra okuyucusunu Cengizhan Konuş’un kısa soluklu ama derin mânâlara sevkeden şiiriyle karşılıyor.
Seferber sonraki yazılarında dosya konusuna devam ederken Ebu Hanife’nin temsil ettiği Kûfe ekolünü ve “Büyük İmam”ın birbirinden çetrefilli meselelerde nasıl isabetli hükümler verdiğini ele alıyor. Ahmet Aytep, Muhammed Akkoyun ve Enes Subaşı’nın Doç. Dr. Soner Duman’la yaptıkları söyleşi ise Ebu Hanife’nin günümüzde bile hala nasıl önemli bir rol oynadığını ele alıyor.
Seferber daha sonra okuyucularını Elif Hilâl Sayar’ın şiiri ve Gülçin Durman’ın hikayesiyle soluklandırıyor. Hikayeyi bitirip sayfaları çevirmeye devam ettiğinizde ise Ebu Hanife karikatürleri ile dosyaya keyifli bir dönüş yapıyorsunuz. Bayram Kılıç’ın “Aç Açına Bekledi Seni” isimli yazısı ise modern insanın açmazlarını ele alırken açlığın terbiye edici rolünü gayet mahir bir biçimde gözler önüne sermektedir. Daha sonra Mehmet Yüzücü, Seferber’de geleneksel hale gelen ‘filmin şiiri’ köşesinde “Coğrafi Bahçem” isimli şiirini okuyucusuyla tanıştırıyor.
Metin İzeti’nin yazısıyla devam eden Seferber, derginin genel yayın yönetmeni M. Nezihi Pesen’in “Seni Söylüyorum” isimli yazısında bu çağın içinden seslenen sakallı bir adamın hikayesini paylaşıyor bizlerle.
Seferber son sayfalarında ise Salih Özyayla, “Yusuf’un Aşırı Olağan Hikayesi” isimli film analizinde Semih Kaplanoğlu’nun ‘Yusuf Üçlemesini’ okuyucularına tanıtıyor. Daha sonra derginin artık klasiği haline gelen Sefer Sohbetleri’nde ise Rukiye Kurt ve Zennur Çalık, TRT İstanbul Radyosu sanatçısı Tanbûri Refik Hakan Talu’yu ağırlıyor. Seferber’in Ebu Hanife sayısının son sayfası ise Ali Yasir Çıraklı’nın “Biz Tutumlu Çocuklarız” isimli keyifli yazısıyla sona ermektedir.
Seferber dergisi yoluna coşkulu ve vakur adımlarla devam ederken Büyük İmam Ebu Hanife’nin şu sözleri bizlere rehberlik etmektedir: “Allah Tealâ bize, insanların mümin olanlarını sevmemizi, onlara karşı saygı beslememizi ve asla kırıcı olmamamızı, kalplerinde ne sakladıklarını bilemeyeceğimizi, hareketlerimizi buna göre ayarlamamızı emretmiştir.”
Büyük İmam’ın bu çağrısına ortak olmak maksadıyla Seferber dergisine yazılarını göndermek isteyen genç kalemler de yazdıkları öykü, şiir, gezi yazısı ve farklı alanlardaki diğer yazılarıyla Seferber’in yürüyüşüne ortak olabilme imkanına sahipler. Seferber’e yazı göndermek isteyen gençler, yazılarını editor@seferberdergisicom adresine gönderebilirler.
Seferber
