Memnuniyet halimizde, mutluluk halimizde bile bizi geriye, maziye kederli bir şekilde bakışlarımızı çevirmeye mecbur eden manevi bir güç vardır. Böyle bir güce sahip olmayan, geçmişine, geçmiş hayata bakışını çevirme iktidarından mahrum olan, varken unutulan, mevcutken yok olmuş olan şeylere özlem duyan veyahut apaçık ibret olacak bir şekilde bunlara bir göz atmaya dikkat etmeyen kafalarda ne tefekkür ve akıl, ne de aşk vardır.