Şehir Mektupları

Ahmet Rasim

Newest Şehir Mektupları Quotes

You can find Newest Şehir Mektupları quotes, newest Şehir Mektupları book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Bayılırım. Hayalimden gectikçe, içim titrer: Ke- çük bir oda, ufak bir soba, pufla yatak, yumusak yorgan, içinde ben! Disarida lapa lapa kar. Agzimin suya akar. "Hiç durma, yorgana saril, yat" denilen hava, dunyada ancak bu kadar sirin olur. Rüzgarın camları zangırdatması, ninni gibi tesir eder. Sobanin çatırtısı gıdıklar.
Sayfa 180Kitabı okudu
Her ne kadar dargın isem de, yine seni sevmekten vazgeçmem.
Sayfa 150Kitabı okudu
Reklam
Bilindiği üzere, Karaköy'den Beyoğlu'na dört vasıta ile çıkılır. Bu bahsettiğimiz vasıtalardan birincisi doğal yürüyüş ve hareket vasıtası olan tabandır. (Genellikle kulunuz böyle yapar.) İkincisi yirmilik vererek Tünel, üçüncüsü bir altmışlığa tramvay, (fakat akşam yetiş­mek isteyenler ikindi vakti binmelidirler) dördüncüsü de en aşağı yedi buçuğa arabadır.
Sayfa 150Kitabı okudu
Gece yolculuğu gerçekten hoştur. Özellikle kırda pek güzeldir. Şişli'nin Kağıthane üzerine bakan tepele­rinin öyle saatlerde aldığı görüntü, korku verici olmak­la beraber; hisse, vicdana ayrı bir seyir arzusu getiri­yor.
Sayfa 118Kitabı okudu
Ramazanda dalgınlık denilen ciddi veya yapmacık halin yol açtığı komediler insanı güldürür. Hele ben çarpışma manzarasına bayılırım. Birinin sağ kolu, ötekinin sol kolu hızlıca değer değmez, birer yanın devir yapılmış olur. Baştaki fes, bir titreşimle yer değiştirerek, püsküller azıcık havalanır. Fakat gözler ters istikamete kayarak aklar belirir. Dudaklar ses yollarını açıp kapatmak için birer manivela gibi titremeğe başlar
Köprüden para kesen görevliler, arada sırada yine azıtıyorlar. Fakir olup da verecek parası bulunmayan ve hal ve kıyafetinden namuslu olduğu anlaşılan kadınlara bile dil uzatıcı davranışlarda bulunuyorlar. Geçen gün siyah tenli bir kadına Köprücünün söylediği söz o derece saygısızca idi ki insan ağzına almaktan utanır. Köprü, hayır işlerinden biridir. Parası olanların vermeleri gerekir. Fakat olmayanlardan, hükümetin yardım fonundan sayılarak para alınmamalıdır.
Reklam
Lira, para denildi mi, zihnin düşünceleri derhal değişiyor. İnsan en tatlı düşüncesini birdenbire fikrinden kaydırarak vezne dairelerine, bankalara, köşe sarraflarına kadar girip çıkıyor. Alışverişte olan vazgeçilmez önemi sebebiyle paranın huzur bahşeden tesiri sinirleri güzelce gevşetiyor. Borç mes'eleleri birer birer gözüküyor.
Kadıköy büyüdükçe büyüyor. Birkaç m sene içinde Haydarpaşa ile birleştiği gibi Zühdüpaşa Mahallesi'ne, Kızıltoprak'a doğru da kol atıyor denilse yerindedir. He­le Haydarpaşa rıhtımı kalmamış denecek bir halde.
Fener'in eğlencesi söylendiği kadar pek hoş değil. İnsan arabalara tabi olup da sürekli gezecek olursa baş dönmesi hastalığına tutulacak. Orası güya araba sirki imiş gibi mükemmel dolaşıyorlar. Ama ne arabalar! Çek-çeklerden tutun da paraşol, bağ arabası, fayton, brik, kupa, lando, yarımlando, tek atlı, çift atlıların tü­münden birer tane var. Atların rengi de çeşitli. Kır, bakla, demir kırı, al, siyah karışık renkli, benekli, be­neksiz, abraş, bilmem daha neler! Eşeğe binenler bile o gezinti yerinde arasıra görünüyor.
Dün ikindi vakti fena halde korktum. İspanya-Amerika savaşını okuyordum. Bir de bum! demesin mi? Kendimi Havana'da falan zannettim, fırladım, bu düşünceyi def ettikten sonra bizim Sabah yazarları aklıma geldi. Zavallı meslektaşlarım Matanzas bombardımanında ne yaptılar diye düşünürken Ajans Enternasyolden telgrafnameleri aldım. Matanzas, 19 Nisan (1898) Sabah habercileri şehrin topa tutulduğu müddetçe uyumuşlardır.
Sayfa 127Kitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.