Şehir Mektupları

Ahmet Rasim

Oldest Şehir Mektupları Quotes

You can find Oldest Şehir Mektupları quotes, oldest Şehir Mektupları book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Şimdi ben ne yapayım? Cananıma sırrımı nasıl açayım? Çünkü işin müstesna tarafı var. Dilberim benim alakadan haberdar değil. Acaba ne yapsam? Herkesin bir tutumu, her tutumun bir kimsesi var, Kâğıthane'de arabasına mektup mu atsam? Hay hay! Pekiyi, ama mektubu nasıl yazayım? "Cânâ ey edası övgüye değer dilber, ey eşi benzeri olmayan nazlı güzel, cilveli bakışların bu bahtsız, bu aşkınızla perişan biçarenizi büyülüyor. Yemin ederim ki sizi seviyorum. Acınacak bir bendenizim. Harikulade güzelliğinizi seyretmeye muvaffak olduğum zaman köleniz olan kalbim ölüm derecesinde çarpıyor. Kapınızda köle, kul olayım. İltifatınız hayat verecektir, meleğim."
Sayfa 111 - Say YayınlarıKitabı okudu
Lebâleb yâsemendir bağ-zâr-ı aşkınız cânâ... Aşkımız sevgili için ağzına kadar yasemenle dolu bağdır...
Sayfa 118 - Say YayınlarıKitabı okudu
Reklam
- Antuan, ne yiyeyim? Ne var? Antuan biraz düşündükten sonra: - Keklik, bakaca, yaban ördeği, levrek, mayonezli... Şey... - Keklik mi? Taze mi ama? - Daha bu sabah vurmuşlar. (Yalan) - Getir. Garson, arkasına döner dönmez mutfağın köşesinde soluğu alıyor: - Yarım tavuk, ala perdri. (Keklik usulü) Oradan kapınca, yallah müşteriye! Bir lokma: - Hayır, bu keklik değil. (Bununla birlikte, ben farkına varmadım da keklik diye yedim. Fark edebilene aşk olsun.)
Sayfa 19 - Akvaryum yayınevi
Ah, beklemek! Sen ne kadar tatlı, ne kadar güzelmişsin.
Ağlayın çocuklar! Hem de var kuvvetinizle ağlayın.Bayram geliyor.Fakat sade ağlamayın,tepinin.
Çocuklar bir daha söylüyorum. Sözüme dikkat edin. Beni dinleyin. Bayram geliyor. “Elbise isteriz” diye sızlanın, söylenin, mırıl mırıl mırıldanın, somurtun,homurdanın, yetmezse sıcak odadan çıkıp avluda gizli gizli ağlayın, sofraya oturmayın, yemeği herkese zehir edin. Babanız kızsın, size dayak atsın, siz yine aldırmayın, fakat dayak acısıyla ağlayın. Büyükanneniz meraklansın, küçük kardeşleriniz size bakarak ağlamaya başlasın, arada komşunun oğlanını da azdırın. Analarınız boyunlarını büksünler. – Efendi! Bey, çocuğu üzüyoruz, desinler de evde kavga çıksın. Babanız: – Almayacağım, diye bağırsın. Kayınvalide atılsın: – Bizim damat kadar cimri görmedim, diye söylensin. Bir patırtı da böyle kopsun. Fakat unutmayın ha! Yine siz tepinin, sızlanın, evi çın çın öttürün. O bildik yayık seslerle: – Elbise isterim, diye var kuvvetinizle bağırın, feryat edin. Ağlarken makamdan makama geçerek, duvara doğru dönerek uluyun, gözünüzden yaşlar insin, hıçkırıkları ‘hıg hıg’larla azdırın. Yoksa başka türlü elbise falan alınmaz.
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.