Şehir ve Kültür İstanbul kitaplarını, Şehir ve Kültür İstanbul sözleri ve alıntılarını, Şehir ve Kültür İstanbul yazarlarını, Şehir ve Kültür İstanbul yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
....önüne sunulan hayat nimetlerini bu ölçü ile alan eski insanın, büyük çoğunluğu, dükkânında çığırtkanlık etmeden sükûnetle ticaret ve esnaflık ediyor, el emeği ile işini işliyor
.....bu şehirde yine ölçülü ve saygılı bir imar düzeninin, evlerin birbiri
ile uyumlu bir yerleşiminin doğabilmesi için, önce insanlarının hizaya girmesi, dünya görüşlerinde ve yaşama bakış açılarında tok gözlülüğün, kamu yararına dönüklüğün kısmetse tekrar egemen olması, herkesi alabildiğine dizginsiz bir kazanç hırsı yerine, komşuya saygı, çevresine sevgi, yoksullara ve düşkünlere yardım gibi, sıcak ve insancıl duyguların sarması gerekir. Bunlar da kendi başına durup dururken doğan şeyler değildir; iki ana kaynağın, yani ülkenin ekonomik alt yapısıyla, kültür üst yapısının birer ürünü, birer sonucudurlar
Gezmeden, yerinde bizzat görmeden bir şeyi tanıyamazsınız. Yeteri kadar tanıyıp bilmediğiniz bir şeyi de sevemezsiniz. Sevmediğiniz bir şeyi ise asla savunamaz ve koruyamazsınız.
Sözgelimi; İstanbul'un bir tekstil ve konfeksiyon merkezi olmaktan derhal çıkarılarak hızlı bir şekilde moda ve tasarım merkezi haline dönüştürülmesi gerektiği ifade edilebilir.
Ibn Haldun " Bazı sanatlar, bazı şehirlere mahsustur" demektedir. Sinan da bu hükme uygun olarak her ne kadar imparatorluğun baş mimarı olsa da özellikle İstanbul'a has bir mimardır.
Biri İstanbul'a sosyalist hatta Marksist açıdan bakmıştır,bir başkası İstanbul'un manevi ve uhrevi dünyasının etkisi altında kalmıştır. Ama hepsi de bir değişimin yanısıra bir tespitin de ürünüdür.