Kederlendiriyor artık beni hatıraların daveti.
Hatıralardan şikayetçi değilim.
Hiç bir şeyden şikayetim yok zaten,
yüreğimin durup dinlenmeden
kocaman bir diş gibi sızlamasından bile.
"Sana tüm şiirlerimi banda kaydedeceğim. Yaşamımın tüm sesi seninle kalsın. Canın sıkıldığında Nazım'cığını dinlersin. Önceleri zor gelse de sonra alışırsın. Hatta sesimi dinlerken benim hiç bilmediğim konular, hiç tanımadığım insanlar hakkında bile düşünebilirsin. Başka erkekler bile gelebilir aklına... Sonra aniden beni anımsarsın. İşte tek istediğim bu. Başka bir şey değil. O zaman benim sesim sana 'Teşekkür ederim Verusya' der. 'Canım benim, gülüm, bir tanem, sevgilim...'"
Artık şaşırtmıyor beni dostun kahbeliği,
elimi sıkarken sapladığı pıçak.
Nafile, artık kışkırtamıyor beni düşman.
Geçtim putların ormanından
baltalıyarak,
ne de kolay yıkılıyorlardı.
yedi tepeli şehirde
bıraktım komca gülümü
ne ölümden korkmak ayıp,
ne de düşünmek ölümü.
en acayip gücümüzdür,
kahramanlıktır yaşamak;
öleceğimizi bilip
öleceğimizi mutlak.