Şehirler dün yaşayanları ve yaşananları ile bugüne taşınanların madde ve mana planında varlığından ibarettir. Maziden atiye giden uzun yolculukta her devir, kendi izleri ile yaşar şehirlerde.
Mimarisi, sanatı, edebiyatı, musikisi abideleşmiş şahsiyetlerin mühürleşmiş eserleri şehirlere damgasını vurur. Toprağını farklı kılan altındaki ve üstündeki kıymetleridir şehirlerin. O toprak ki; geçmişten taşınan milyon alın terlerinin buharı ile Efsunkâr bir kokunun rayihalarını gönüllere yayar. O toprak ki; her devir hayatını devam ettiren insanlarının değerlerini yaşatmak, korumak ve devam ettirmek namıma akıttıkları kanlarının kutsileşmiş ruhlarını taşır. Şairin dediği gibi "Kökü ezelde dalı ebette" bir cemiyetin mekânıdır şehirler.