Günlerdir beni insanların gürültüsünden sakin bir sessizliğe taşıyan cânım kitap...
Açıkçası başlarken bu kadar beğeneceğimi, etkisi altında kalacağımı düşünmezdim. Ama her satırını hayranlıkla okudum ve mutlaka bir kere daha okumak isteyeceğim bir kitap haline geldi. Çünkü kitap Selahaddin Eyyûbi'nin Müslüman kimliğini lider kimliğinden öne çıkararak anlatmış bize.
Kitap tam olarak biyografi tarzında değil. Çünkü Selahattin Eyyubi'nin çocukluk ve gençlik dönemlerinde çok fazla değinilmemiş. Daha çok belli başlı olaylara ve Kudüs'e yer verilmiş. Kitabın dili ise gayet açık ve anlaşılabilir. Ama yazar da Müslüman olduğu için tarihi açıdan çok da objektif olduğunu söyleyemeyeceğim.
Kitapta Selahaddin Eyyûbi öyle güzel, öyle güzel anlatılmış ki hayran oluyorsunuz, zekâsına, düşüncelerine, dirayetine, en çok da düşmanlarının bile inkar edemeyeceği böyle güzel özelliklerle adını tarihe Müslüman bir lider olarak yazdırmasına. Kolay kolay kitap okurken ağlayan biri değilim, bu kitap beni hem ağlattı hem de güldürdü.
Selahaddin Eyyûbi'yi öğrenince şunu da öğreniyorsunuz: Kudüs başlı başına bir mesele asla değildir. İslam'ı gerçekten yaşayanların ister istemez gönlüne düşen bir sevdadır. Kudüs'ü kurtarmak önce kendimizi kurtarmaktır zincirlerimizden. Kudüs'ün İslam'a kavuşması önce bizim gerçek manada İslam'a kavuşmamıza gerçekleşecektir.
