Selefilik Adı Altındaki Görüşlere Ehli Sünnetin Cevapları

Seyyid Ali Hoşafçı

Selefilik Adı Altındaki Görüşlere Ehli Sünnetin Cevapları Sözleri ve Alıntıları

Selefilik Adı Altındaki Görüşlere Ehli Sünnetin Cevapları sözleri ve alıntılarını, Selefilik Adı Altındaki Görüşlere Ehli Sünnetin Cevapları kitap alıntılarını, Selefilik Adı Altındaki Görüşlere Ehli Sünnetin Cevapları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Müslüman olduğunu söyleyen, (Kelime-i şehadet) okuyana, şüphe ile küfür damgası basılamaz. Müslüman olduğunu söyleyen bir kimsenin bir işinde veya sözünde birçok küfür ihtimali ile bir iman ihtimali veya küfür olması şüpheli olan bir ihtimal bulunsa, buna kâfir dememelidir. Çünkü Müslüman iyi zan olunur... Redd-ül-Muhtar..
es-Seyid Sıddık Hasan Han "er-Ravdatu'n-Nediyye" isimli eserinde eş Şevkânî'nin "es-Seylu'l-Cerrar" eserindeki şu sözünü nakletmiştir: "Bil ki, bir Müslümanın İslâm dininden çıktığına ve küfre girdiğine hükmetmeye yönelmek gündüzün güneşinden daha açık bir delil olmadıkça, Allah'a ve ahiret gününe iman etmiş olan hiçbir Müslüman için gerekli değildir. Çünkü sahâbeden bir grubun tarikiyle rivâyet edilmiş sahih birçok hadislerde, "Her kim kardeşine "ey kâfir" derse, mutlaka ikisinden biri bunu hak eder." ibâresi sâbit olmuştur.
Reklam
Hadîs-i şerîfte vârid olduğu üzere: "Dini iyi anlamak, yalnızca Allah'ın kendileri hakkında hayır dilediği kimselere nasiptir." Artık "Ben vefatından sonra, Resûlullâh (Sallallahu Aleyhi ve sellem)'ın istiğfârından bir şey ummuyorum" diyene, "İnkârcının nasibi ancak mahrûmiyettir" demekten başka ne denebilir? Oysa görüldüğü üzere; biz, vefâtından sonra da, sağlığındaki gibi Resûlullâh (Sallallahu Aleyhi ve sellem)'in duâ ve istiğfarından faydalanmaya devam etmekteyiz.
"Allah'ın mahlûkatı hakkında tefekkür edin. Allah'ın zatı hakkında tefekkür etmeyin. Zira siz onun kadrini takdir edemezsiniz"
Sayfa 230Kitabı okudu
Naksiben tarikat şeyhi Mahmut ustaosmanoglu söyle demiştir: "Hakiki, tarikat, cihat ordusuna asker yetiştiren ocaktır."
tasavvuf nedir.
İbn Haldun’a göre tasavvuf, Müslümanlar arasında ortaya çıkmış şer’i ilimler olup, sahâbe, tabiîn ve onları izleyen Selef’in davranışlarında mev­cuttur. Aslı, ibadette yoğunlaşma Allah (Celle Celalühü) ile birlikte olma, dünya zevk ve süslerinden uzak durma, zevk, mal ve şöhrete karşı zûhd, halktan uzaklaşıp ibadet amacıyla halveti tercih etmedir. Bu tarz yaşantı sahâbe ve Selef’in genel manada tercihi olmuştur.
Sayfa 480Kitabı okudu
Reklam