İnsanın bir sonraki sayfayı merak ederek okuduğu bir kitap bu. Olayın hangi sonla biteceğini kestirmek çok da zor değil. (Yeri gelmişken şuna da değinmek isterim: Bir filmin ya da bir kitabın sonunu öğrenmek, o filmi izlemekten ya da o kitabı okumaktan niye vazgeçirir insanı? Sonunu tahmin ettiği kitabı okumayan insan; okurken alınan zevke, öğrenilen şeylere, ufka katılanlara da pek değer vermiyor demektir. E o zaman insan neden kitap okur?..)
Kitaba dönersek başlarda çok sürükleyici bir şekilde ilerlerken sonlara doğru tempo düşüyor. Tam bir hayal kırıklığı ama kitap buna rağmen de iyi. Polisiye yönü o kadar değilse de psikolojik çözümlemeleri ve karakter analizleriyle sarıyor insanı. Ayrıca kitapta müthiş bir atmosfer var ve okuyucuya hemen geçiyor. Karanlık sizi de bunaltıyor, Selma‘nın ani çıkışları sizi de geriyor :)
Kitabın ismini de çok beğendim. Kitabın sonlarına doğru “gölge” kelimesinin iyi bir seçim olduğunu göreceksiniz. Finali pek de doyurucu olmayan bu polisiyeyi, okurken size kattıkları hayli hayli yeterli geleceği için şiddetle öneriyorum, özellikle kitap okurken çok sıkılıyorumcular için iyi bir başlangıç.
NOT: Kitabı okuduktan sonra filmini de izledim. Kitabı okurken hayal ettiğim yüzlerle filmdekilerin pek alakası yok, bu yüzden filme ısınamadım. Selma hele hiç olmamış. Kitaptaki hareketsizlik tasvirlerle kırıldığından hikaye sürükleyiciliğinden bir şey kaybetmiyordu ama filmde öyle olmamış. İzlerken sıkılıyorsunuz. Kitaptaki atmosfer yarı yarıya tutturulmuş diyebilirim. Kitabı okurken duyduğum heyecanın, filmi izlerken zerresini bulamadım. Filmi izlemenizi hiç tavsiye etmiyorum o yüzden.