Bir, iki, üç sayılarının tözselleştiriliş örnekleri, sadece ilkellerin düşünmesinde değil, ayrıca büyük kültür dinlerinin tümünde de mevcuttur. Kendiliğinden ortaya çıkan, üçüncü bir doğa içinde yeniden bütünleşmek için ikinci ve bir "başkası" haline gelen birlik problemi, insanlığın asıl zihinsel ortak-mülkiyetine aittir. Bu saf düşünsel ifade içindeki problem, ilkönce kurgusal din felsefesi içinde ortaya çıkınca, "üçlenen tanrı" düşüncesinin genel yaygınlığı, bu düşüncenin işaret ettiği ve onun gelişmesini sağlayan herhangi bir somut duygu temelinin mevcut olması gerektiğini gösterir.
Genel kozmik-dini anlamı, özellikle Kuzey Amerika'daki dinlerde üretilmiş olan dört, ilk üç sayıya eklenir. Aynı paye, daha kuvvetli şekilde yediye de tahsis edilir ki, yedi, insanlığın en eski kültür bölgesinden, Mezapotamya'dan her yere yayılır; Babil-Asur dini ve kültüründen kaynaklanan bir etki kanıtlanamasa da, yedi, özel bir "kutsal" sayı olarak karşımıza çıkar. Grek felsefesinde bile, yedi sayısına dini-mitik temel nitelik sinmiş haldedir. Philolaos 'un
yazmış olduğu bir fragmentte yedi, "her şeyin önderi ve hakimi olarak biricik, sonsuz, sürekli, hareketsiz, kendi kendisiyle aynı, bütün diğerlerinden farklı, tanrı olarak" bakire ve doğurulmamış Athene ile karşılaştırılır.