Semerkand Aile mayıs sayısında, anne yahut babasını kaybetmiş çocukların ve geride kalan ebeveynlerinin yaşadığı süreci kapak dosyasında işliyor. "Yas Sürecinde Zorlu Sınav ‘Aile Kalmak” başlığı ile Perihan Murat’ın hazırladığı dosyada, anne yahut baba kaybının çocuk üzerindeki etkisi anlatılıyor. Yine çocukların hayatında oluşan bu büyük boşluğu doldurmaya çalışan ebeveynlerin yaşadığı zorluklar ve bunların nasıl üstesinen gelinebileceği hakkında da bilgiler veriliyor.
Yazar Perihan Murat; "Aile, hayatımızda sırtımızı yaslayabileceğimiz, bizi koruyan güvenli alanı temsil eder. Erken yaşlarda ebeveynlerden birinin ya da ikisinin de hayatını kaybetmesi ise bu alanın büyük ölçüde yıkılması demektir. Ebeveyn kaybı sonrası yaşanan yas süreci, çocuklarda farklı yoksunlukları, farklı ihtiyaçları da ortaya çıkartır. Bu resmin bir diğer parçası ise yas sürecini yaşayan ve çocuklarına hem anne hem baba olmak zorunda kalan tek başına kalmış ebeveynlerin durumudur” diyerek ailenin önemli bir ferdi dünyasını değiştirmişken nasıl aile kalınabileceğini anlatıyor.
Derginin evlilik köşesinde ise "Evlilikte Ben Olma Meselesi” irdeleniyor. Sağlıklı bir ilişki için eşlerin kendilerine ait dünyalarını es geçmemesi gerektiğinin önemine değinen Hatice Metin, kendi dünyasında mutlu olmayı bilmenin ailesini mutlu etmeye götürdüğüne dikkat çekiyor.
Anne baba tutumları sayfalarında "Kalbin Dili: Şiddetsiz İletişim” diyen Elif Özdemir, çocuk eğitiminde şiddetin sadece görünür unsurlardan ibaret olmadığını, görünmeyen biçimlerde de çocuklara şiddet uygulandığını belirtiyor. Özdemir yazısında; korkutarak, cezalandırarak, utandırarak değil; sevdirerek, teşvik ederek, özerklik tanıyarak iletişim kurduğumuzda çocuğun doğruyu tercih etme ihtimalinin nasıl arttığını anlatıyor.
