Semerkand Dergisi, Eylül ayında "Gavs-ı Sânî Şeyh Seyyid Abdülbâkî el-Hüseynî Hazretleri Özel Sayısı” ile okuyucusuyla birlikte.
Son asrın en büyük Allah dostlarından ve kâmil mürşidlerinden Gavs-ı Sânî Şeyh Seyyid Abdülbâkî el-Hüseynî hazretleri Temmuz ayında Rahmet-i Rahman’a kavuştu. Ardında yüz binlerce mahzun gönül bıraktı.
Müridânı onu ömrü boyunca işaret buyurduğu niyet, hizmet, ihlâs gibi güzel kulluğun şiarlarıyla hatırlayacak. Âhirette kavuşma ümidi ve onun hatıraları sevenlerinin en büyük tesellisi.
Bu vesileyle Gavs-ı Sânî hazretlerini hayırla yâd etmeyi bir borç bilerek Eylül sayımızı tamamen ona ayırdık. Onun hayat hikâyesini, güzel ahlâkını, sohbetlerini ve sözlerini mümkün olduğunca derlemeye çalıştık. Muhabbete vesile olması için onun ve Menzil-i Şerif’in farklı dönemlerdeki fotoğraflarını çokça kullandık.
Bu sayı dört ana bölümden oluşuyor:
Birinci bölümde genel olarak tasavvuf, irşad, mürşid-i kâmil, Nakşibendîlik ve Menzil Dergâhı’na dair giriş mahiyetinde yazılar var. Ayrıca Menzil-i Şerif’in önceki ve bugünkü haline dair bilgiler de yine birinci bölümde.
İkinci bölümde Gavs-ı Sânî hazretlerinin doğumundan gençliğine, ilim hayatından hilâfetine, otuz senelik irşadından örnek ahlâkına kadar kapsamlı hayat hikâyesini anlattık.
Üçüncü bölümde Gavs-ı Sânî hazretlerinin telif ettiği "el-Minhâcü’s-Senî Âdâb-ı Şeyh Seyyid Abdülhakîm el-Hüseynî” adlı eserini ve bizzat öncülük ettiği hizmet kurumlarını açıkladık.
Dördüncü ve son bölümde de Gavs hazretlerinin çok sohbet etmemiş olsa da otuz yıllık irşadı boyunca bazen bire bir bazen de bir topluluğa yaptığı sohbetlerin bir kısmını konularına göre ara başlıklar altında sunduk. Farklı kişilerin dilinden onunla ilgili bazı hatıraları derledik.
Dergide ana başlıklarımız şöyle: "Mürşid, İrşad ve Menzil Üslubu”, "Menzil”, "Gavs-ı Sânî Hazretleri”, "el-Minhacü’s-Senî”, "Tasavvuf ve Hizmet”, "Rehberlik Ettiği Hizmet Kurumları”, "Sohbetler” ve "Hatıralar”.
Gavs-ı Sânî hazretlerinin her biri hikmet incisi sözlerini dergi boyunca spot olarak aralara serpiştirdik. O sözlerden bazıları şunlar:
"Dünyadayken kendinize âhiret için bir elbise hazırlayın. Âhirete çıplak gitmeyin. Kefenleri toprak çürütür.”
"Nakşibendî Tarikatı’nın gayesi Allah Teâlâ’nın rızasıdır. Allah Teâlâ’nın emrini yerine getirmek, yasak ettiği hareketlerden uzak kalmaktır. Burada gaye İslâm’ı insanın kalbine nakşetmektir, bu da ibadettir.”
"Dünya âhiretin peşinden gelir ama âhiret dünyanın peşinden gelmez. Siz âhiret için, yani Allah rızası için çalışırsanız dünyalık size kendisi gelir. Aynen yuları tutulan hayvan gibi o da arkanızdan gelir.”
"Niyetimiz hâlis, yaptıklarımız Allah rızası içindir. Niyetinizi düzeltin. Niyetiniz Allah için, Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellemin ümmeti için, hizmet için olsun.”
Bu ay büyük bir Allah dostunun yâdıyla dergimizin bereketlenmesini ve onu sevenlerin gönlünde muhabbetin baki kalmasını ümit ediyoruz. Cenâb-ı Mevlâ sırrını mukaddes, mâkâmını âli eylesin. Bizi de şefaatine nail eylesin. Âmin.
