Bir üniversitenin yapmış olduğu psikoloji deney programına katılmaya karar veren Hildy on sekiz yaşında lise son öğrencisidir. Deneyin amacı planlı bir şekilde kişisel yakınlığı temelini atmak, bir sevgi yaratmak mümkün mü?
Bu deney için üniversitede mülakata gider ve bir doktora öğrencisi olan Jeff ona bir partnerinin olacağını söylemiştir. Birbirlerine otuz altı tane soru sormaları gerektiğini ve soruları cevaplarken sadece dürüst olmalarını istediğini söylemiştir.
Hildy, bunun üzerin farklı bir ofise geçip partnerini beklemeye başlamıştır. Bununduğu ofisin kapısı açıldığında kendisinden tamamen farklı nedenlerle orada olan Paul ile karşılaşmıştır.
Şimdi ise önlerinde otuz altı soru, gizlenmiş bir geçmiş, belirsiz bir gelecek ve birbirine güvenmeyen iki yabancı vardır. Akıllarında ise ‘soruları cevapladıktan sonra birbirlerini sevecekler mi’ sorusu dönüyordur.
Kitabın güzel bir genç kurgu olduğunu söyleyerek başlamak istiyorum. Karakterlerin her ikisininde sorunlu bir aile hayatı ve geçmişte yaşadıkları bazı olaylar var. Ben özellikle geçmişlerini birbirlerine anlattıkları bölümü sevdim ve beni etkiledi. Özelliklede Paul’un yaşadıkları… Hildy’nin kardeşi ile olan bölümlerde ise çok güldüm. Paul ve Hildy’i daha fazla okumak isterdim. Tam her şey açıklığa kavuştu derken bitmesi beni üzdü. Genç kurgu sevenlere öneririm.
