"Ben mi pazar yemeğini hazırlayacağım? Ben? Neredeyse otuz yıldır evliyiz, Louisa. Kahrolası öğle yemeğini ben hazırlamam. Ben eve para getiririm, annen yemeği hazırlar. Anlaşma böyle! Ben buna imza atmıştım!
"Bana lanet olası bir hayat vermedin, değil mi? Vermedin aslında. Yalnızca eskisini mahvettin. Küçük parçalara ayırdın. Elimde kalanlarla ne yapmalıyım? Ne zaman hissedeceğim..."