Kendi potansiyelini mahveden bir kitapla karşınızdayım bugün...
Büyük bir hevesle alıp okuduğum Seni Bulduğumda, maalesef hayal kırıklığı yaşattı bana. Konusu ve duygusal yoğunluğu bakımından başarılı olsa da ciddi akıcılık sorunları olduğundan bu kitabı sizlere önermeyeceğim. Benim icin 6/10'luk kitaplardan biri oldu diyebilirim.
Konusundan kısaca bahsedecek olursam, bir sabah avlanmaya çıktığında köpeğinin ortalıktan kaybolup kendisini çağırması üzerine yanına giden Nathan yaprak yığınlarının arasından sarkan küçük bir bacak farkeder. Daha sonrasında bunun yeni doğmuş ve burada ölüme terk edilmiş bir bebek olduğunu görür fakat mucizevi bir şekilde hayatta kalmayı başarmıştır. Onu hemen hastaneye götüren Nathan, annesi tarafından terk edilen bu bebeği evlat edinmek ister fakat bebek büyükannesine teslim edilir. Hayat ikisinin yollarını yıllar sonra bir araya getirdiğinde ikisi için de çok şey değişmiş olsa da aralarındaki bağ baki kalacaktır.
Konusu ve olay örgüsü yönünden 6/10, akıcılık bakımından 3/10 verebileceğim bir kitaptı. Günümüz şartlarında okumaya kısıtlı bir zaman ve bütçe ayırabiliyorken bence daha güzel kitaplar tercih etmelisiniz.
Iste bu kitaptan sizler için seçtiğim birkaç alıntı :
“Birçok kişi, tüm suçun alındıkları insanlarda olduğunu düşünmeyi tercih eder. Çok da yaygın bir düşünce tarzıdır bu. Muhtemelen kolay olduğundandır. Seni, kendini yargılama yükünden kurtarır.”
"Her zaman doğrunun kendinden ibaret olduğunu düşünmüşümdür. Ne değiştirebiliriz, ne yok edebiliriz. Ne de sevdiklerimizi korumak için sadece bir kısmını anlatabiliriz.”