Şenlikli Toplum

Ivan Illich

About Şenlikli Toplum

Şenlikli Toplum subject, statistics, prices and more here.

About

Son yılların en radikal yazarlarından Ivan Illich, daha çok kurumlara ve kurumlaşmaya yönelttiği eleştirileriyle tanınıyor. Eğitim, sağlık, politika gibi kurumların insan yaratıcılığını öldürerek insanları kendine bağımlı kıldığını savunuyor. İlerleme ve verimlilik adına korkunç bir üretim/tüketim çılgınlığının yaşandığını oysa sanayileşme ve büyüme kavramlarının vazgeçilmeyecek kavramlar olmadığını ifade ediyor. Şenlikli Toplum'da ise seri üretim teknolojilerinin, insanları bürokrasinin ve makinelerin aksesuarları haline nasıl getirdiğini göstererek modern sanayi toplumlarını sorguluyor. Ve kişiler arasında özerk, yaratıcı ilişkiler kurulabilmesinde araçların rolüne değiniyor. İnsanların çalışırken zevk almaları, sevinç duymaları için araçlara hükmetmeleri gerektiğini belirterek, araçların insanlara hükmetmeye başladığı noktada büyümeye karşı çıkıyor. *Elimdeki ilginç yapıtın sadece hekimlik ve tedavi konusunu işlediği sanılmasın; Ivan Illich, sorunu çok daha kapsamlı bir açıdan ele alıyor; daha fazla üretim ve daha fazla tüketim ilkesine dayanan çağdaş sanayi toplumunun başımıza açtığı ve nasıl bir sona varacağı açıkça kestirilmeyen sorunudur bu.* - Melih Cevdet Anday/Cumhuriyet *Şenlikli Toplum, üretim, verimlilik ve bilim gibi kutsal kavramları sorgularken, beliren sorunların sadece sanayileşmiş ülkeler açısından değil, gelişmekte olan ülkeler ve sosyalist ülkeler açısından da önem taşıdığını vurguluyor.* - Ahmet Oktay/Milliyet *Hele hele Yeşil ve Radikal hareketlerin pek sağlıklı olmasa da yeni yeni filiz vermeye başladığı Türkiye'de, Şenlikli Toplum mutlaka ciddiye alınması gereken az sayıda kitaplardan biri.* - Tuğrul Eryılmaz/Milliyet Sanat
Author:
Ivan Illich
Ivan Illich
Translator:
Ahmet Kot
Ahmet Kot
Estimated Reading Time: 3 hrs. 38 min.Page Number: 128Publication Date: 2011Publisher: Ayrıntı YayınlarıOriginal Title: Tools for Conviviality
ISBN: 9789755396323Country: TürkiyeLanguage: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Book Statistics

Reader Profile of the Book

Kadın% 40.9
Erkek% 59.1
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

About the Author

Ivan Illich
Ivan IllichYazar · 11 books
Ivan Illich, (1926-2002) Avusturyalı filozof ve toplum eleştirmeni. Çağdaş batı kültürü, kurumları ve eğitim, çalışma hayatı, enerjinin kullanımı, ekonomik gelişme, sağlık vb. alanlardaki etkileri üzerine eleştirel incelemeler kaleme almıştır. 1926 yılında Viyana'da Hırvat bir baba ve Seferat-Yahudi bir annenin oğlu olarak dünyaya geldi. Babasının gelir durumu sebebiyle pek çok ülkeyi gezip görme imkanına kavuştu. İtalyanca, Fransızca ve Almancayı ana dilleri gibi bilirken, daha sonra bu dillere Sırpça-Hırvatça, Antik Yunan ve Latin dilleri, İspanyolca, Portekizce, Hindi vs. de ekledi. İtalya'da Florence Üniversitesi'nde Histoloji ve Kristalografi, Vatikan'da Pontifical Gregorian Üniversitesi'nde teoloji ve felsefe, Salzburg'da Ortaçağ Tarihi eğitimi gördü. Porto Riko Katolik Üniversitesi başkan yardımcılığına getirildi. 1961'de Meksika Cuernavaca'da Centro Intercultural de Documentacién (CIDOC, International Documentation of Center) kurdu. Merkezin araştırmaları Vatikan ve CIA ile çatışmasına sebep oldu. Illich 1970'lerde Fransa'daki sol entelektüel çevrede popüler olmasına karşın François Mitterrand'ın 1981'deki seçiminden sonra Fransız solunun hükümete gelmesiyle birlikte görüşleri fazla kötümser bulunduğundan bu çevrelerdeki etkisi gün geçtikçe azalmıştır. Hayatının sonraki yıllarında kansere yakalandı ve eleştirdiği kurumsallaşmış tıp yerine geleneksel metotlara başvurdu. Hastalığının ilk aşamalarında tümör ile ilgili bir doktora danışmış ancak kendisine konuşma yeteneğinin kaybolma ihtimalinin çok yüksek olduğu söylenmişti. "Ölümlülüğüm" diye adlandırdığı tümör ile hayatının sonuna kadar yaşadı. Eserlerinden (Şenlikli Toplum adlı eserinden) Araçların aşırı ölçüde gelişmesi, insanları çok yeni biçimlerde tehdit etmektedir. Bu tehditler geleneksel angarya ve haksız muameleye benzemekle birlikte, yeni bir kategori oluştururlar. Çünkü bunları yaratanlar da, kurbanları da aynı kişilerdir: Yıkıcılıkta sınır tanımayan araçları hem yöneten hem de talep eden kişiler. Bu oyunda, başlangıçta bazıları kazansa da, sonuçta herkes her şeyini kaybeder... Araçların insanlara yönelik taleplerinin maliyeti gittikçe artmaktadır. İnsanı araçlarının hizmetine girecek duruma getirmenin maliyetindeki artış, bütün üretimde ağırlığın mallardan hizmetlere doğru kaymasıyla kendini göstermektedir. Hayat dengesinin, büyüyen endüstrilerin dinamiğine gösterdiği direnci kırmak için, insanın gittikçe daha çok yönlendirilip denetlenmesi gerekmektedir. Bu yönlendirme, eğitsel, tıbbi ve yönetsel tedavi biçimini alır. Eğitim, rekabetçi tüketiciler yaratır; tıp, bunların artık ihtiyaç duymağa başladığı yönlendirilmiş çevrede varlıklarını sürdürmelerini sağlar; bürokrasi ise, insanların anlamsız işleri yerine getirebilmesi için toplumsal denetim uygulamanın gerekliliğini yansıtır. Buna paralel olarak, yeni ayrıcalık düzeylerinin ordu, polis ve güvenlik önlemleriyle korunmasının maliyetinde görülen artış da, tüketim toplumunda kaçınılmaz olarak iki tür köle bulunduğunu gösterir: Vazgeçilmez alışkanlıkların kölesi olanlarla kıskançlığın kölesi olanlar. (Okulsuz Toplum adlı eserinden) Günümüzde okul sistemi tarih boyunca güçlü kiliseler için geçerli olan üç işlevi yerine getirmektedir. Okul hem toplum mitinin kaynağı, hem bu mitin tezatlarının kurumsallaştırılması ve hem de mit ile gerçeklik arasında uyumsuzluğu tekrar üretecek ve gizleyecek olan ritüel mekanıdır...Özgür bir toplumun, modern bir okulda oluşturulabileceği görüşü paradoksal bir iddiadır. Bireysel özgürlüğü garanti altına alma, bir öğretmenin öğrencileriyle meşguliyetinde tamamiyle gözardı edilmektedir. Öğretmen sahip olduğu kişiliğini yargı, ideoloji ve doktor işlevleriyle birleştirdiğinde, toplumun temel yapısı, yaşam için hazırlanması gereken süreçle amacından saptırılmaktadır. Bu üç gücü birleştiren bir öğretmen, öğrencinin yasal veya ekonomik reşit olmama durumunu meydana getiren ya da özgür toplanma hakkını kısıtlayan yasalara göre öğrencinin haklarını daha fazla kısıtlar. Ağaçları yaşken eğip bükmek sevgili öğretmenlerin içtenlikle yerine getirdikleri kutsal ve benzersiz bir vazifedir. (Sağlığın Gaspı adlı eserinden) Maalesef, yararı olmamasının yanı sıra zararı da olmayan tıp hizmeti, gittikçe büyüyen tıp kurumunun günümüz toplumuna verdiği zararların yanında çok önemsiz kalır. Teknik tıbbi müdahalelerden kaynaklanan ağrı, fonksiyon bozukluğu, sakatlık ve acı günümüzde trafik ve iş kazalarıyla ve hatta savaşla ilgili etkinliklerle bile yarışır duruma gelmiş ve tıbbın zararlarını günümüzün en hızlı yayılan salgınlarından biri haline getirmiştir...Gücünü yasa ve dinden ayrı tutmakta hep diretmiş olan Batı tıbbı şimdi tersine, onların da ötesine geçmiştir. Bazı endüstri toplumlarında sosyal etiketleme, her sapkınlığın tıbbi bir etiket taşıdığı noktaya dek tıplaşmıştır. Böylece, tıbbi teşhisin ahlaki ögesinin karanlıkta kalması, Asklepios otoritesini totaliter bir güçle donatmıştır...