Diyebilirim ki her arzum bir başka yaradır ve varlığım en kıymetli isteklerimden oluşan, sonsuz yaralarla dopdoludur. Çünkü isteğin ilk gönül okşayışını hissederken bu koşullar çerçevesinde bunun mümkün olmadığını kabul ederek hemen onun için yeni bir mezar hazırlamak zorunda kalıyoruz.
İnsanların en samimi olduklarını zannetikleri kişilerin yanında bile konu kişisellik kazanır kazanmaz ne kadar derin uçurumlar açıldığını itiraf etmek zorunda kaldı.
Öncelikle şunu belirtmek istiyorum; kitap 176 sayfa olarak görünmesine rağmen aynı metin iki defa yazılmış, bir tanesi günümüz Türkçesine uygun olarak sadeleştirilmiş hali, diğeri ise latin harflerine aktarılmış orijinal metindir.
Kitabın konusu, vapurda genç, güzel bir Rum kızına rastlayan baş karakterimizin, bu güzelden hareketle kendi gençliğine, karısıyla ilk tanışmalarına gitmesi, daha sonra eve döndüğünde ise yaşanan bazı olaylardan ötürü bir orta yaş krizine girip kendiyle olan hesaplaşmalarıdır.
Kitabın içerisinde gayet yerinde aforizmalar ve psikolojik tespitler bulunmakta özellikle 30-40 yaş aralığındaki okurlar tanıdık hissiyatlar bulacaklardır.
SerapMehmet Rauf · Koç Üniversitesi Yayınları · 201974 okunma
Romanımız aşk anlatısının da politik romanla birlikte olunabileceğini göstermektedir. II. Abdulhamit dönemindeki rejimin topluma karşı baskısından kaynaklı yaşanan içsel bir çöküşü anlatmakta. İstibdat dönemindeki kısıtlamalardan dolayı ‘geçmiş elden gitti’ düşüncesi ve vapurdaki genç kızla karşılaşınca arzuya geç kalınmışlık düşüncelerinin de
Bütün hayat, bütün gençlik, bütün
ilerlemeler, bütün medeniyet, bütün
insan toplulukları, her şey bu
kelimede hakikatın ispatıyla manayı
ifade etmiş olmazlar mı ¿
Hiç...
Her şey yalnız hiç değil midir ¿
Mehmet Rauf ismi Türk Edebiyatı için önemli bir isim ancak Serap onun bu ismini gerektiği gibi taşıyan kitaplardan biri değil. Ne için yazıldığı belli olmayan, yazarın o dönemde geçirdiği hastalıklar ve sıkıntılar dolayısıyla içinde bulunduğu ruhi bunalımın bir sonucu gibi görünen, ikinci Meşrutiyet’in ilk yılında neşredilen bir kitap. ll. Abdülhamit dönemini eleştirmeye çalışan ama bunu da başaramayan kitaplardan. Konusuna gelince istibdat döneminden sonraki ll. Meşrutiyet’in getirdiği özgürlükleri anlatmaya çalışan ll. Abdülhamit dönemini yermek için yazıldığı ya da öyle olsun diye başlandığı anlaşılan kitap bir insanın kendi kişisel kaygıları ve yaşadığı hayatla ayakları yere basmayan mücadelesine dönüşüyor. Kitabın sonunda okuyucunun bay egoyu takdimidir diyesi geliyor. Okumanızı hararetle tavsiye etmiyorum. 
SerapMehmet Rauf · Koç Üniversitesi Yayınları · 201974 okunma