Serçe, 1938 yılında, daha dört yaşındayken Küthya'ya sürgüne gönderilen dersimli bir kızın; İkinci Dünya Savaşı şartlarının Türkiye'sinde geçen yaşam serüvenini anlatıyor. Önce bir asker ailesinin yanına verilir bu küçük kız. Ama orada, Türkçe öğrenmeyi bir türlü beceremediği için dövülür. Sonra, bir doktor ailesine sığınır. Orada, kimse onun adını bilmez, o da, dil bilmediği için adını söyleyemez. Serçe adını verirler ona. Oysa asıl adı Zemi'dir. Doktorun da küçük bir kızı vardır, Serçe o kızdan öğrenir Türkçe'yi. Ama bir süre sonra oradan da kaçmak zorunda kalır... Oradan oraya savrulur, bir yandan onurunu ayakta tutma, bir yandan da yaşamda kalma savaşı verir.