tam bir tanzimat dönemi kitabı. bir aşk, kavuşamayan 2 aşık sonunda ölen birsürü insan... bu arada her ne kadar tanzimat dönemi eserleri işlenen konu bakımından çok benzer olsa da hepsini okurken içimde heyecan oluyor, daima merak uyandırıyor. sanırım benim iflah olmaz dram aşkımdan kaynaklı bir durum bu. ya da aramızda çok farklı bir bağ var bu dönemle. (aynen deden falan da tanzimat dönemi yazarlarındandı zaten) kitabın konusunu anlatmayı sevmiyorum ben ona zaten her yerden ulaşabilirsiniz fikirlerimi söylemek istiyorum sadece. dilber.. kendi güzel bahtı kötü yavrum benim gittiği hiçbir yerde yüzü gülmedi tam hayatının aşkını buldu derken sınıfsal farklılıklar yüzünden ayırdılar çifte kumrularımı. bu arada cevher'in dilber'e aşık olmasına tek şok olan ben miyim?? ve sırf aşık olduğu kadın sevdiği adama kavuşunca mutlu olur diye ona yardımcı olurken ölmesi.. çok acımasızsın hayat. neyse incelemelerimi hiç doğru düzgün bitiremiyorum ki bunu bitireyim. kitabı okumak isterseniz okuyun istemezseniz okumayın zaten mantıken 2 seçenek var ya okur ya okumazsınız. incelemede tüm spoilerı verdim yine de okuyun zaten kısa akıyor yani sadece benim tercih ettiğim yayın yerine başka yayından okumanızı tavsiye ederim güzel günler dilerim.

SergüzeştSamipaşazade Sezai · Turkuvaz Kitap · 201946,6bin okunma

Barış ateş

@BATES·

3yıl

152 syf.

· Kitabı okudu

8/10 puan verdi

Sergüzeşt (1888 de bir Türk eseri)

1888 de yazılan bir Türk eserini okumak gerçekten keyifli. Sergüzeşt konu ve anlatım olarak güzel bir bütünlüğe sahip fakat Osmanlı yazarı Samipaşazade Sezai eserinde fazlaca Arapça ve Farsça kelime kullanmış. Belki eseri farklı bir yayınevinden sadeleştirilmişini okuyabilirdim. Bu yayında her bilinmeyen kelimeye sayfa altında dipnot verilmiş ama bazı sayfalarda 10 kelimelik bir cümlenin 6 kelimesi Arapça veya Farsça sürekli dipnota bakmak zorunda kaldım. Bu yüzden bazen yoruldum bazen de kitaba adapte olamadım. Kısacası kesinlikle okunması gereken bir eser fakat başka bir yayınevi değerlendirin turkuaz haricinde

SergüzeştSamipaşazade Sezai · Turkuvaz Kitap · 201946,6bin okunma

Reklam

Murat Cavlak

@idukotuken·

4yıl

152 syf.

· Kitabı okudu

9/10 puan verdi

Samipaşazade Sezai'nin Küçük Şeyler kitabını okuduktan sonra aslında kendisinin o kadar da iyi bir yazar olmadığını düşünmeye başlamıştım. Çünkü "Kediler" hariç neredeyse hiçbir hikayesini beğenmemiştim. Hâl böyle olunca da Sergüzeşt'i okumak istememiş, biraz ertelemiştim. Sergüzeşt'in beni bu kadar yanıltabileceğini nereden bilebilirdim ki? Masum ve zavallı Dilber'in kederli hayatını anlatan bu kitabı gerçekten çok beğendim. Okumaya başladıktan sonra kısa sürede bütün önyargılarımı kırdım ve kitabın sonunda biraz daha uzun olmasını istedim. Evet, Samipaşazade Sezai gerçekten de iyi bir yazardı.

SergüzeştSamipaşazade Sezai · Turkuvaz Kitap · 201946,6bin okunma

Ülker Gündoğdu

@Ulker_Gundogdu·

4yıl

152 syf.

Puan vermedi

Batumdan gelen vapur tophanenin önüne yanaştığında inenen mai gözlerle bakan dokuz yaşında güzeller güzeli Dilber, esirci ile satılacağı eve yola koyuldu. Hanımı koymuştu ona Dilber ismini, erken kalkar, odaları temizler, suları doldurur ve her buyruğa boyun eğerdi. Hırsızlıkla suçlanır, dayak yer, dolapta hapsedilirdi. Isınmak istediğinde elleri sıcak maşa ile yakıldığında işkencelerine daha fazla dayanamadığı evden kaçmış, bulunup tekrar eve teslim edilmişti. Sahibi taşındığı için başka bir eve gönderildiğinde on beş yaşındaydı. Yeni sahibinin iyi yetiştirilmiş oğlu Celal, onu sevdiğini söylediğinde Dilber, çoktan ona gönlünü vermişti. Celal’in annesi durumu öğrenince Dilberi evden gönderiverdi. Celal sevdiğinin özleminden mecnuna dönüp beyin iltihabına yakalanınca hastalığın pençesinden kurtulamayacağı teşhis edildi. Dilber, satıldığı evin beyinin odalığı olmadığı için hapsedildiği yerden onu seven Cevrher’in ölene dek verdiği mücadelesi sonucunda kaçtığı gibi Nil’in sularına bırakarak hürriyetine kavuşabilen bir candı Dilber.

Ülker Gündoğdu

Sergüzeşt

Samipaşazade Sezai

SergüzeştSamipaşazade Sezai · Turkuvaz Kitap · 201946,6bin okunma

Melek

@Derbedell·

1yıl

112 syf.

Puan vermedi

~Mahşere kalan bir aşk~

19. Yüzyıl sonu Osmanlı'sında hala sürmekte olan esir ticaretinin birey ve toplum hayatında yol açtığı yıkımı ustaca anlatan yazar, devrinin sosyo-kültürel yapısına da ışık tutar. kafkasya' dan getirilip İstanbul' da satılan bir halayıkın hikayesiyle başlar satıldığı evde aşağılanan küçük yaş da büyük sorumluluklar tutan dilber, hanımı tarafından beğenilmeyip satılır. Gittiği yeni evde celal bey dilbere aşık olur, celal beyin aşkı karşılıksız kalmıyarak dilber de celal bey' e aşık olur, bunu öğrenen celal beyin ailesi dilberi satmaya karar verir celal beyin annesi benim oğlum bir halayık parçasına mı kaldı der ve dilberi satar bunu duyan celal bey dilberin hasretinden yataklara düşer. Dilber ise mısır da halayıklık yapar, dilber celal beyin hasretine dayanamayıp cevher den yardım alarak kaçar, dilber kaçmaktan yorgun düşer ve Nil nehrinin oraya gelir bir köşeye oturur ve derin düşüncelere dalar, ilk defa başını kaldırıp kendisini kurtaracak bir ses, bir seda işitmek istiyordu. O ses ki bundan bir sene evvel kendisine, "seni seviyorum" demişti. Nehrin suları yükselmeye başlamıştı ama dilber bunun farkın da değildi su dilberi içine çekiyordu ve aradan zaman geçerek dilber derinlere doğru suya gömüldü, su dilberin cansız bedenini kıyıya vurdu. Yine iki aşıklar kavuşmadan mahşere kaldı.

SergüzeştSamipaşazade Sezai · İş Bankası Kültür Yayınları · 202346,6bin okunma

Reklam

2100 İleri

1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.