Şerh-i Akîdetul-Vasıtıyye

Muhammed B. Salih El-Useymîn

Most Liked Şerh-i Akîdetul-Vasıtıyye Posts

You can find Most Liked Şerh-i Akîdetul-Vasıtıyye books, most liked Şerh-i Akîdetul-Vasıtıyye quotes and quotes, most liked Şerh-i Akîdetul-Vasıtıyye authors, most liked Şerh-i Akîdetul-Vasıtıyye reviews and reviews on 1000Kitap.
Söyle bana dini kimler bozdu ki, Hükümdardan,kötü alimlerle abidlerden Başka?
Ellame ibn useymin: Kabir azabı ruhamı bedene mi?
"Bu sorgulamadan sonra ya nimet vardir ya da azap" Müellifin sözü içinde geçen "sonra" sözcüğü nimet veya azabin gecikmesini değil sıralamayı ifade etmek içindir. Çünkü insan sorguya çekildikten hemen sonra ya azap edilir veya nimete nail olur. Nitekim -yukarıda da ifade edildiği gibi- sorulan sorulara karşı "bilmiyorum! diyen insana demir balyozla vurulur. Doğru cevap veren için de cen- nette bir kapı açılir ve kabri genişletilir. Bu nimet veya azap bedene midir, ruha midır, yoksa hem bedene hem ruha midır? Biz deriz ki: Ehl-i sünnetin bu konudaki bilinen görüşü bunun as- linda ruha olmasidır. Beden, ruha tabidir. Nitekim dünyada işkence bedene yapılır, ruh da bedene tabi olur. Dünyada şer'î hükümler zahire göre verilir, ahirette ise aksi olur. Demek ki kabirde azap veya nimet ruh üzerinde cereyan eder. Fakat cisim ve beden de ona tabi olaralk pundan etkilenir. Müstakil olarak cereyan etmez. Azap bazen beden üzerinde cereyan eder, ruh ona tabi olur, fakat bu çok nadirdir. As- lolan azabin ve nimetin ruh üzerinde cereyan etmesi ve bedenin ona tabi olmasıdır. Şerh-i Akidetu'l-Vasitiyye,519.sayfa
Reklam
O,muttakileri (takva sahiplerini),muhsinleri (işlerini en iyi şekilde yapanları)ve adaletli olanları sever.İman edip Salih amel işleyenlerden razı olur.Kafirleri sevmez,fasıklar topluluğundan razı olmaz.Hayasızlıkları emretmez,kullarının küfrüne razı olmaz,fesadı sevmez. Yani Allah Teâlâ,işlerini en iyi şekilde yapanları sever.Bunun delili şu ayettir:”işlerinizi en iyi şekilde yapın.Şüphesiz Allah,muhsinleri/işlerini en iyi şekilde yapanları sever.”(bakara,195) Allah Teâlâ,takva sahiplerini de sever.Bunun delili şu ayettir:”Onlar size dürüst davrandıkları sürece siz de onlara dürüst davranın.Çünkü Allah takva sahiplerini sever.”(Tevbe,7) Allah adaletli olanları da sever.Bunun delili şu ayettir:”Adaletli davranın.Çünkü Allah,adil davrananları sever.”(Hucurat,9) Allah Teâlâ bunları sever.Bununla beraber O,sevdiği bu ameli onlar için taktir edendir.Onların bu fiilleri yapmaları Allah’ın hoşuna gider,onlar kevnî ve şer’î olarak da Allah tarafından murad edilmiştir.Muhsin olan kimse vacibi ve mendubu,muttaki olan kimse vacibi yerine getirmiş,muksit/adil olan kimse de muamelede zulmetmekten kaçınmıştır.
Allah'ın dini Güzeldir. Çünkü Allah tüm güzellikler sahibidir. tektir. doğmayan ve doğurmayandır. takva sahiplerini sever, kafirleri ve fasıkları sevmez. günah'ları sevmez. Allah Rasulünün yoluna sımsıkı sarılan müminleri sever.
Şerh-i Akîdetul-Vasıtıyye
Şerh-i Akîdetul-Vasıtıyye
el-Akidetu'l Vasitiyye ve Şerhi
el-Akidetu'l Vasitiyye ve Şerhi
"Biz senden önce gönderdiğimiz her peygambere, 'Bende başka hak ilah yoktur, ancak Bana kulluk edin!' diye vahyettik (Enbiya, 25) "Andolsun ki Biz her topluma, kendi içlerinden, 'Sadec Allah'a kulluk edin ve tâğuttan uzak durun!' diye elçiler gönde dik." (Nahl, 36) Çünkü insanlar bir ve tek olan, aziz ve celil Allah için, O'na ibade etmek için ve kalplerini O'na bağlamak için yaratıldılar. O'nu kendi lerine ilah edinmeleri, O'na saygı göstermeleri, O'ndan korkmalan O'ndan ümit etmeleri, O'na tevekkül etmeleri, O'na rağbet etmelen ve O'ndan rahbet etmeleri için yaratıldılar. Ta ki bu konularda kendilerine Allah'ı birlemede yardımcı olmayan dünyadaki her şeyden sıy rılmış ve uzaklaşmış olsunlar. Çünkü sen yaratılansın, kalp ve kalıp olarak her şeyde Yaratan için olman gerekir. Bu sebeple peygamberler, bu çok önemli meseleye, tek ve ortağı olmayan Allah'a ibadet ve kulluk etmeye çağırmışlardır. Salât ve selam onların üzerine olsun.
Allah, melekler ve ilim sahipleri, O'ndan başka ilah olmadığına adaletle şahitlik ettiler: O Allah ki kendisinden başka kulluk edilmeye layık başka hiçbir ilah yoktur." (Ali Imran, 18) Eğer ilmin, bu övgüden başka bir fazileti olmasaydı bile bu fazilet ona yeterdi, Çünkü Allah Teala, herhangi bir kimsenin değil, sadece âlimlerin O'nun ulûhiyyetine tanıklık ettiğini haber vermiştir. Allah'tan, bizi de onlardan kılmasını dileriz. Sonra bu şahitliği şöyle takrir etti: "Aziz ve Hakim olan Allah'tan başka ilah yoktur." (Al-i Imran, 18) Bu, Allah'tan başka ilah olmadığının açık bir delilidir. "Ben şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur." Siz de Allah'tan başka ilah olmadığına şahitlik ediyorsunuz
Reklam