Bazı psikiyatrlar Birleşik Devletlerdeki potansiyel kitle katili sayısının binde bir kadar yüksek ya da başka bir değişle o sırada 200 bin kişi kadar olduğunu hesapladılar. Tabii ki bunların çoğu cinayet eğilimlerini hiçbir zaman açığa çıkarmayacaktı. Fakat Houston psikiyatrı C. A. Dwyer Amerikan halkını uyarıyordu: “Bu günlerde potansiyel katiller her yerdeler. Araba sürüyor, sizinle birlikte kiliseye gidiyor, çalışıyorlar. Ve patlama anına kadar bunu asla fark edemiyorsunuz.”
8 Şubat 1983’te Dyno Rod, Michael Cattran’ı araştırma yapmaya yolladığında 23 Cranley Gardens’daki kanalizasyon 5 gündür tıkalıydı. Cattran, çabucak sorunun evin içinde değil dışında olduğuna kanaat getirdi. Evin yan tarafında bir kanalizasyon kapağı vardı. Kapağı kaldırıp içeri daldı.
Cattran, erişim kuyusunun dibinde yapış yapış gri bir tortu bulmuştu. Koku iğrençti. Orayı kurcalarken eve açılan borudan daha fazla gri tortu döküldü. Müdürünü aradı ve bulduğu maddenin insan eti olduğuna inandığını söyledi.
‘Mesajda şöyle yazıyordu: “İnsanları öldürmeyi seviyorum, çünkü bu, ormanda vahşi hayvan avlamaktan daha eğlenceli çünkü insan, öldürmesi en tehlikeli olanları..’
Dr. Harold Shipman’ın bu zamana kadar gelmiş en verimli seri katil olduğu düşünülüyor. En az 215 kişiyi öldürdüğü söyleniyor ve neredeyse otuz yıl süren cinayet kariyerinde 400’den fazla kişiyi öldürmüş olma ihtimali var. Oysa İngiltere, Midlands’de çalışan sıradan bir pratisyen hekimdi.
15 sene sonra Starkweather'ın hikayesi 1974 yapımı Martin Sheen ve Sissy Spacek'in oynadığı kült film Badlands'te (Kanlı Toprak) yeniden anlatıldı. Aynı hikaye Oliver Stone'un Woody Harrelson ve Juliette Lewis'in başrolleri paylaştığı 1994 yapımı tartışmalı filmi Natural Born Killers'ın çıkış noktasını oluşturdu.