"Eşim,
Anam ağladı,dünyanın en belâlı şeyi sıkan ayakkabıdır, ne kıskanç kadın, ne âşık olamamak, ne evinden uzakta bir otel odasında sabahın beşinde çay kaynatıp kahvaltı edemeyerek aç açına 7:30'lara kadar üst üste rezil sigaralar içmek.Hiçbiri, sadece sıkan ayakkabılar.Anam ağladı.Dükkânların açılmasını zor bekledim.80 liraya yumuşak ve bol bir çift ayakkabı ( sen pabuç diyorsun, oysa pabuç âdi bir kelime!) aldım.Şimdi anam gülüyor.İnsanın ayağı rahat olmazsa daha ne!"
diyor Behçet Necatigil, Ankara, 10 Şubat 1961 Cuma, saat 20:00 de eşine yazdığı mektubunda.
Edebiyatçıların mektupları neden okunmalı sorusunun cevabı da bu mektuplarda gizliydi.Öncelikle bunlar sadece mektup değil ( eşine yazdığı özel mektuplar olsa da ) dönemin edebiyat ortamı hakkında, yazarın yazım süreci hakkında inanılmaz ipuçları veren yazılı belgeler benim için.
Daha çok mektup okumalı o halde...