Behçet Necatigil, pek değerli "Evler Şairi"miz olur kendileri. Ben de ilk olarak "Sevgilerde" isimli şiiriyle sevmiştim onu. "Serin Mavi" ise hususî mektuplarının bir araya getirilmiş hâli.
Mektup türünü okurken şair ya da yazarlar sanki sırlı odalarının anahtarlarını kendi elleriyle teslim etmişler gibi hissediyorum ve bu durum gerçekten çok hoşuma gidiyor. Burada da Necatigil'in evine, ailesine, işine hatta kedisine olan sevgisi ve bağlılığı çok net görülüyor. Hele eşine olan hitapları (sevgili refikam, efendim vb. gibi) da bir ayrı güzel.
Mektupları yazan kişi şair olunca eser içinde şiir parçaları bulmamak abes olurdu. Zaten kendisini de "Şiirde kırk yılını, doğumundan ölümüne, orta halli bir vatandaşın, birey olarak başından geçecek durumları hatırlatmaya; ev-aile-yakın çevre üçgeninde, gerçek ve hayal yaşantılarını iletmeye, duyurmaya harcadı.” diyerek tanımlıyor. Ve "Ne işi? Benim tek işim var: Şiir. Şiirle arama kimse giremez. (s.74)" diye de ekliyor.
"Her şey arada oluyor arada bir, bir arada
Aralarda akla kara, bulmak arayı arayı
Bir eldir aralar, açar bir kapıyı usulca
Açıksa aralar, kapanır ne iyi!" (s.90)
Okuyun, hem Necatigil'le hem de kitaplarla aranızı kapatın derim. :))