Bildiği bir şey varsa o da hayatın içinde acının da olduğu, acı çekmeden bir hayatın yaşanamayacağıydı. Çünkü hayatın içinde her şeyden birer parça vardı. Hayat her şeyi içine alan bir mozaiktir ve hiçbir şey kesin ve net değildir. Hayat mozaiğinde çakışmalar olur çünkü hiçbir şey dümdüz ilerlemez.
Nihayetinde aşk, bölünmez bir duyguydu. Birini sevmek, diğerini daha az sevmek anlamına gelmezdi. İnanç, bir kurgu değil, içinizde taşıdığınız bir şeydi.
Kelimeler, tıpkı aletler gibi silaha dönüşebilir, hiç kimsenin istemeyeceği bir sonuç yaratabilirdi. Hayat kelimelerden ibaret değildi. İnsanlar yaradılışları gereği çelişkili duygular denizinde değişken ve aldatıcı rüzgarlarda süzülebilirlerdi.