sadece bu ülkenin vatandaşı olarak elimden geldiği gücüm yettiği kadarıyla insana ve kadına hak ettiği değeri vermeyi kendimce misyon edindim karanlıktan çıkarıp aydınlığa kovuşturma isteği benimki.Bu kadınların çığlığını duyun dinleyin onları. Türkiye Cumhuriyetin deki kadınları anlatan kitap benim kızımı annemi eşimi koruyamayan devlete devlet demem. Gerçi hükümet gelip geçicidir devlet kalıcıdır binbir türlü proje geliştiren hükümet ayşe teyzeyi korumakta aciz kalıyor
..."Herkes kendisi için yaşasın, hırsla adım atmasınlar" diyor ve sözlerini şöyle sonlandırıyor: "Doğru kararlar alsınlar, kararlarında aceleci davranmasınlar. Yaptıkları yalnış doğrudan kendilerine dönüyor aslında. Ben hep en çok zararı gören oldum, kimseye bir şey olmadı ama benim ruhum parçalandı. Bütün bu acılardan sonra güzel bir insan olmayı öğrendim ama. Kızım artık mutlu olmamı istiyor. Bugünkü aklımla hayata yeniden başlamak isterdim. Hiçbir şey bilmiyordum ki... hayatın bana bir mutluluk borcu var."
Yok sayılmış hayatlar, çocuk gelinler, sözlü ve fiziksel şiddete maruz kalan kadınlar, çocuk yaşta anne olanlar ve daha niceleri...
Kitabın her hikayesinde acı dolu hayatlar mevcut. İnsanı derinden etkileyen bir kitap olmuş. O acı çeken kadınların mücadeleleri hayran bıraktıran cinstendi. Şimdi bile bu kitabın içindekilerinin çoğuna şahit oluyoruz aslında. Babası tarafından para karşılığı kendilerinden yaşça büyük adamlara verilan küçük kızlar. Kuma olarak giden kadınlar. Yada şiddet gören kadınlar... Daha birçok olaylar aslında hala mevcut ve devam ediyor. Kitabı okuyan herkesin etkileneceğinden eminim. Kitaplı ve sağlıklı günler dilerim...