Okurken pek keyif almasam da yer yer derin anlamlar çıkardım.Kitapta çok fazla noktalama ve yazım yanlışı vardı, şairin dili ve üslubu sanatsaldan uzak ve kendi kendine yazılmış tadı veriyor:Alıcı pek önemsenmemiş anlaşılan...
Ama yine de şans verilebilir. İnceleme yazmamın sebebi uygulamada daha önce okunmamış bir kitap olması.
Sessiz MısralarFerhat Aktaş · Festival Yayıncılık · 20203 okunma
Seni de anlayamadık değil mi Ahmet Ağabey?
Anlayamadığımız,bilemediğimiz her şey gibi!
Meğerse kişi severse vatanını, bir kaya olsa bile erirmiş...
Yıldızlar gündüz oldu diye kaybolmaz, karanlıkta parıldarmış...
(Ahmet Kaya'ya ithafen)
İçimde bir ölüm büyütüyorum.
Karanlık göklerden bir ışık bekliyorum.
Yarınsız günlerden kestim umudumu.
Ne geçmiş, ne gelecek;
Kutlu bir gün bekliyorum.
Bir yolculuk bu seninle benim aramda.
Yoklukla varlık arasında var olmak.
Görünmezi görmek için...
Senin sevginle bir olmak,
Ulaşmak için sana...
Bir fidan dalında asıl olanı görmek.
Zikretmek seni...
Kalbin pır pır ederken tutuşmak için,
Seni görebilmek gerek.
Seni görebilmek, sevmek işte,
Sevmek kainat olmak,
Sevmek, bir zerrede kaybolup, özünü bulmak.
Özünü bulmak, sana varmak...
Zaman işte, geçti gitti.
Saçlarım da beyazladı hani.
Abi diyorlar artık,
Dayı demeseler bari.
Hayat işte ;metrobüs gibi birileri biniyor, birileri iniyor.
Herkes durağını bekliyor.
Kaybolmuşuz bu dünya labirentinde.
Nereye gidersek gidelim hep aynı yere dönüyoruz.
Ne dünümüz var ne de gelecegimiz.
Yolumuz ise kuytu karanlık.
Sonbaharda savrulan yaprak misaliyiz.
Savrulup duruyoruz sessiz sedasız.