Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Diyarbakırlı Ermeniler Konuşuyor

Sessizliğin Sesi II

Ferda Balancar

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Ben de hep Diyarbakır özlemiyle yaşadım. Oradan hiç kopmadım. Güvercinleri , suyu, havası,karı,her şeyiyle,çok seviyorum Diyarbaır'ı . Resim yapmaya çocukluğumu görme isteği ile başladım. O yaşanmışlıkları görmek istedim. Yıkıntı hâline gelen evimi, çocukluğuma dair görmek istediğim her şeyi resimlere yansıttım.
Dayılarımın nüfusu, annemin nüfusu hep 'mühtedi' olarak çıkmıştı. Muhtedi, 'dönme' demek. Yani dininden döndürmüşler, Müslüman yapmışlar, nüfus kağıdına da 'mühtedi' yazmışlar. O zaman bilmezdik ne demek olduğunu, sonra anladık ki dönme olunca böyle yazılırmış.
Sayfa 66 - Hrant Dink Vakfı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ama şunu söyleyeyim: Kürt sorununun da başlangıç noktası, Ermeni Soykırımı'nda aldıkları roldür. Çok yazıktır ki Ermeniler de, Kürtler de bu yüzden acı çekti, çekiyor. O gün Kürtler o soykırımda yer almasalardı, ne soykırım yaşanırdı, ne de bugünku durumlar.
Sayfa 58 - Hrant Dink Vakfı YayınlarıKitabı okudu
Önsöz
"Bizim için bellek önemli meseledir. Çünkü bu toplumun derinlerinde kan var. On binlerce insan, gayrimüslim, bu topraklardan kovulmuş, giderken mal, mülk ve can bırakmış; dahası, on binlerce gayrimüslim, özellikle Ermeni kimliklerinden ötürü kırılmış. Kıran taraf bilmek, hatırlamak istemez. Bu tür öyküler barındıran yeni uluslar, unutarak ulus olmaya çalışırlar. Politikaları, devlet yapıları, eğitimleri, söylenceleri, masalları bu yüzden 'seçmeci' ve 'amnezik' olur. Bizim ülkede toplumsal varoluş bu yüzden tümüyle amneziktir ve bu yüzden, vicdan ve demokrasi kavgasının kesiştiği ana kavşak 'hatırlama, bilme, yüzleşme ve arınma' dörtlüsüdür."
Sayfa 1 - Hrant Dink Vakfı YayınlarıKitabı okudu
Van'da Kürt bir adam geldi yanımıza, "Biz geldik, sizi öldürdük. Şimdi de bizi öldürüyorlar. Bu kadar. Ben bunu bilirim, bunu derim. Özür dilerim" dedi.
Sayfa 42 - Hrant Dink Vakfı YayınlarıKitabı okudu
Bugün Diyarbakır halkının çoğu Ermenilerin oradan gitmelerinin bedelini ödüyor. Bir kere, ekonomik standart düştü. Bir zamanlar 'Doğu'nun Paris'i' diye anılan Diyarbakır'ın bugünkü hali maalesef hem sanayi, hem de kültür bakımından pek iyi değil. O zaman olan hadiselerin sebebi din, milliyetçilik, etnik kokenden ziyade ekonomikti, çünkü oradaki insanlara, kalan Ermeni mallarının paylaşılması vaat edilmisti. Şimdi onun da bir işe yaramadığını, üretim olmadan bir şey olmadığını gördüler.
Sayfa 122 - Hrant Dink Vakfı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Dedemin annesi kendini kundaktaki bebeğiyle Dicle'ye atmış
Sayfa 97 - Hrant Dink Vakfı YayınlarıKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.