Sevdalılar

Jules Laforgue

About Sevdalılar

Sevdalılar subject, statistics, prices and more here.

About

Laforgue'un şiirinde ilk bakışta dizeler arasın­daki ilişki birbirinden ko­puk gözükse de bunlar birbirini tamamlayan bir çokgenin köşeleri gibidir. Şiir bittiğinde bitiş sonrası amaçlanan anlam, o derin tasavvur, okuyucuda iste­nen sonucu bırakmış olur. Anlam şiirin bütü­nüne yedirilmiştir. Yani imgeler parlak bir yüzey­de birbiri peşi sıra parla­yan aynı ışığın binlerce yansıması gibi hep aynı çağrışımları duyurmayı amaçlar. Bir imge bom­bardımanı. Ama anlaşılır, sade bir dil, bir çeşit ko­nuşma diliyle yazılmış bir söz bombardımanı. Şii­rinde okuyucuyu zorla­yan şey belki dinle olan derin ilişki olabilir -ama hemen gözükmeyen bir ilişki- fakat , şairin dinle olan ilişkisi yalnızca varo­luş sorununun şairde bı­raktığı gizemsel izlenimler olarak anlaşıldığında anahtar kendi kendine döner kilidin içinde. Bu büyük şairi mutlaka okumak gerekir. Noktürn Can çekişen bir gün eski Günü düşünüyorum, Soluk soluğayım, korkuyorum, parmağımı dayamışım şakağıma, Ama karşıda, çene çalan üç genç kız, Nakış işliyorlar lambanın dingin ışığında. Kasım 1880
Translator:
Metin Cengiz
Metin Cengiz
Türler:
Estimated Reading Time: 1 hrs. 49 min.Page Number: 64Publication Date: July 2016Publisher: Şiirden Yayınları
ISBN: 9786054825554Country: TürkiyeLanguage: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Book Statistics

Reader Profile of the Book

Kadın% 30.0
Erkek% 70.0
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

About the Author

Jules Laforgue
Jules LaforgueYazar · 1 books
Fransız, şair. Getirdiği yeniliklerle modern şiirin hazırlayıcılarından ol­muştur. 16 Ağustos 1860’ta Uruguay’da, Montevideo’da doğdu, 20 Ağustos 1887’de Paris’te öldü. Fransa’dan göç ederek gelmiş bir ailenin beş çocuğundan biriydi. Çocukluğu, Fransa’nın güneybatısındaki Tarbes’da oturan akrabalarının yanında geçti. On altı yaşında Paris’e yerleşen ailesinin yanına gitti. Liseden sonra Ecole des Beaux-Arts’da edebiyat eleştirmeni ve düşünür Hippolyte Taine’in derslerini izledi. Baudelaire, Heine ve Verlaine gibi şairleri okudu, izlenimci (empresyonist) ressamlara ilgi duydu. Düzenli bir işi olmadı, genellikle yalnız bir yaşam sürdü. 1881’de Alman İmparatoriçesi Augusta’nın Fransızca öğret­meni oldu. Berlin’de maddi açıdan rahat bir yaşam sürdü. Edebiyat çevrelerinden uzak kalmamak için 1886’da Paris’e döndü. Bir yıl sonra veremden öldü. Alman felsefesi, özellikle de Eduard von Hart- mann ve Schopenhauer’in kötümser düşünceleri La- forgue’u etkilemiştir. Ölüm, yalnızlık ve günlük yaşamdan duyulan sıkıntı, şiirlerinin tekrarlanan te­malarıdır. Laforgue, Baudelaire ve Rimbaud gibi simgeci şairlerden ve şair Tristan Corbiere’in (1845- 1875) umursamaz, alaycı üslubundan da etkilenmiştir. Şiirlerindeki alaycı üslubun arkasında hüzünlü bir kötümserlik sezilir. Özellikle son şiirlerinde, İtalyan commedia deü’arte halk tiyatrosundan alarak işlediği Pierrot tipi, komikliğinin ardındaki hüznüyle, şairin kendisinin de simgesi olmuştur. Laforgue serbest nazımın yaratıcıları arasındadır. Şiiri günlük konuşma ritimlerine yakınlaştırmayı denemiş, dille oynamış, yeni sözcükler türetmiştir. Felsefi terimleri, imgeleri ve söz oyunlarını serbest çağrışımlarla ve şaşırtıcı bir biçimde bir” araya getir­miştir. Şiirde yaptığı yeniliklerle 20. yy’ın ABD’li şairlerini, özellikle Ezra Pound ile T.S.Eliot’ı etkile­miştir.