Sevgi Dili Konuşan Çocuklar

Ayşegül Turan

About Sevgi Dili Konuşan Çocuklar

Sevgi Dili Konuşan Çocuklar subject, statistics, prices and more here.

About

Onları gördüğümüzde n asıl davranacağımızı bilemeyiz. Çünkü kimse bize zihinsel özürlüler hakkında bilgi vermemiştir. Ya merakımızı yenemeyip saatlerce gözlerimizi diker bakarız ya da bakışlarımızdan belki rahatsız olurlar diye, onlar yokmuş gibi davranırız. Her iki davranışımızda altında gizli ve tatmin olmamış bir merak yatar. Kimdir bu çocuklar?... Onlara nasıl yardım edilir? Onlara yardım ederken kendimize yardım etmeyi nasıl öğreniriz?
Estimated Reading Time: 4 hrs. 3 min.Page Number: 143Publication Date: January 2000Publisher: Sistem Yayıncılık
ISBN: 9789753221436Country: TürkiyeLanguage: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

About the Author

Ayşegül Turan
Ayşegül TuranYazar · 1 books
Ayşegül Turan Pediatrik Konuşma ve Dil Bozuklukları Uzmanı ve Klinik Dilbilimcidir. Uzmanlığını Herfortshire Üniversitesinde (İngiltere) Down Sendrom’lu Çocukların Konuşma ve Dil Gelişimi üzerine yaptığı tezle aldı. Lisansını İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünde gerçekleştirdi. 1990-1993 yılları arasında İngiltere’de Tadworth Court Children Hospital olmak üzere özel eğitim okulları ve gönüllü destek programlarında çalıştı. 1993 senesinde Makaton Dil Programının ilk uygulayıcısı olarak İstanbul da çalışmaya başladı. 90’lı yılları Ayşegül Turan şöyle ifade etmektedir: "90 lı yıllarda İstanbul’da diplomalı Konuşma ve Dil Uzmanı sadece iki taneydi ve ben konuşma rehabilitasyonunda kullanılan bir dil programı uyguluyordum. Müslüman mahallesinde salyangoz satmak gibiydi. Bütün alan çalışanları bana karşıydı ve büyük bir psikolojik taciz söz konusuydu. Ama kimse bu program nedir diye sormuyordu. Halbuki konuşma ve dil terapisi yaparken işaret dili kullanmak tamamıyla bilimsel bir veridir. Hiç abartmıyorum işaret diline karşı önyargı ve negativizmin azalması 20 sene aldı. Tabi bunda Türkiye de ilk defa Konuşma ve Dil Terapisi okulunun 2000 lerin başında açılmasının da katkısı var. Bilgi bu yetişen nesille yayılmaya başladı. O günleri düşündükçe bir bilimsel yöntemin bir kültürde kabulünün 20 sene alması beni gerçekten üzüyor. Çünkü bu aslında bilime ne kadar kapalı olduğumuzun da bir göstergesi…"