Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Sevgili Arsız Ölüm
Latife TekinDüşük Puanlı Sevgili Arsız Ölüm Yorumları ve İncelemeleri
Düşük Puanlı Sevgili Arsız Ölüm sözleri ve alıntılarını, düşük puanlı Sevgili Arsız Ölüm kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İlk kez büyülü gerçekçilik ile yazilan bir kitap okuyan biri olarak düşte gibiyim. Sanırım bırakması gereken his de bu olmalı ;)
(Cinli perili bol hurafeli...)
Masal okur gibi ilerleyen, ama çok dikkat gerektiren, zor bir eserdi.
Kurguya bakıldığında köyden kente göçün bireyde ve aile yapısında yarattığı değişimler denilebilir. Ama mevzu bu kadar basit değil, hele de Dirmit kızın penceresinden.
Postmodern ve ağır bir büyülü gerçekçilik kitabi arayanlara şiddetle tavsiye edilir:)))
5 dakikada değisir her şey :)
Sevgili Arsız Ölüm...Onların Marquez'i varsa bizim de Latife Tekinimiz var...
Türk edebiyatın incilerinden Sevgili Arsız Ölüm
Otobiyografik bir eser aslında..Kendisinin de böyle bir söylemi var...
Köy insanının hayatını cok iyi yansıtmış aslında. Cinler,periler, muskalar, büyüler vs.. Düşle gerçekliğin birbirine karıştığı, duyguların birbirine geçtiği, bir cümlede güldürürken, diğer cümlede hüzünlendiren masalsı bir anlatım..
Tempo hiç düşmüyor...Sürekli yepyeni bir olay ile karşıyasınız..Birine sindirmeye anlamaya çalışırken, diğeri başlıyor..Yani 5 dakikada değişiyor her şey :))
Mutlaka bu kitapla tanışınız ve okuyunuz sayın dinleyen...
İyi hafta sonları... Sanatla Kalın
#sevgiliarsızölüm yazarın yaşamından izler taşıyan, sosyal yaşamda yerleşikleşmiş anlamsız kural ve batıl inançlara ironik bir üslupla dikkat çeken büyülü gerçekçilik akımında postmodern türde yazılmış bir roman. Roman; biri cehalet diğeri eğitim olan iki izlek üzerine kurgulanmış. Beş çocuklu bir ailenin; köy yaşamı, köyden kente göçüş sonrasında
Ahhhhh Dirmit...
Latife Tekin ile bu eseri sayesinde tanıştım. Ama son sayfayı okuyup kapağı kapattığımda ne kadar geç kalmışım onunla tanışmaya ve bu acayip güzel eseri okumaya dedim kendi kendime.
Kitabın konusuna gelmeden önce öncelikle yazarın üslubu bana çok acayip geldi ama kitabı okudukça bu üsluba hayran oldum.Şiir gibi aktı gitti işte... Okuyacaklara tavsiyem üslup size başta farklı gelebilir sakın bırakmayın dayanın eminim ilerledikçe çok seveceksiniz.
Kitabın konusuna gelecek olursak köyden şehre göç etmiş bir ailenin şehir hayatındaki mücadelesi anlatılmış. Aile bireylerinin cehaletinin yanı sıra gönülden inandıkları batıl inançlarının da işin içine girmesiyle çok değişik olaylarla karşı karşıya kalacaksınız. Kitaptaki her bir karakter oldukça başarılı işlenmiş.Kitapta kime üzüleyim, kime kızayım, kendimi kimin yerine koyayım, kimin için ağlayayım bilemedim karakterlerin arasında sıkışıp kaldım resmen. Ama şüphesiz beni en çok etkileyen karakter ise Dirmit oldu. En çok onun için üzülüp onun için sinirlendim. Bazen hepimizin kendini Dirmit gibi hissettiği zamanlar olmuştur hayatında. Seni hiç unutmayacağım Dirmit...
Ne diyeyim ki bu eseri okumakta geç kaldığım için hayıflanayım mı yoksa geç de olsa okuma fırsatı bulduğum için sevineyim mi karışık duygular içerisindeyim.
Türk edebiyatının bu nadide eserlerinin kıymetini bilelim arkadaşlar. Okuyalım, okutturalım.
“Sevgili Arsız Ölüm” Hakkında
Adı bile değişen Akçalı köyünün insanları hem de insan gibi insanları, avuç içlerinizi kanatırcasına yakıyor canınızı. Atiye, Dirmit, Huvat, Seyit, Halit, Nuğber, Mahmut ve daha nice insan ruhunuzun bir noktasını çiğniyor. Birbirinden gerçek karakterler birbirinden büyülü hayatlarıyla rüyalarınıza giriyor. “Allah’ım n’olur bu gerçek olmasın!” dilekleriyle soluk soluğa çeviriyorsunuz sayfaları. “İnsan değişir.” dersleri ile çeşnili cümleler “İnsan değişmez.” sloganlarıyla bölünüyor. Yaşama tutunmak ya da kendini tutamak yapacak hayallerle geçen ömürler. Bilmemek salına binip bilinmezlik denizinde boğulmamaya çalışarak yaşayan insanların mucizesi. Ölüm kaç kere çalar bir insanın kapısını? Ölümü çağırmak mümkün mü? Azrail’e anlaşmak Atiye haricinde bir insana nasip oldu mu? Görünüşe göre ölümle aramız hiç iyi olmayacak. Kitabı kapattım ve bağırmak istedim:
“Ey sevgili arsız ölüm, yüreğin tükensin!”
"...Kendi öz degerlerimi, dilimi ve birlikte doğup büyüdüğüm insanların durulmaz bir coşkuyla bana taşıdıkları sevgiyi koruyabilmek için direndim. Elinizdeki roman bu direnişim için aralarında büyüdüğüm insanların bana armağanıdır." ( arka kapaktan)
Böyle diyor yazar, kitabı için. Henüz yirmili yaşlarda yazdığı ilk romanı ve edebiyat
Sevgili Arsız Ölüm
Latife Tekin’le tanışma kitabım oldu. Tabiki son olmayacak diğer kitaplarıyla tanışmak için gerçekten sabırsızlanıyorum <3
Huvat şehirde görüp beğendiği Atiye ile evlenir ve Alacüvek köyüne getirir. Atiye başta köylülerin batıl inançları yüzünden yadırganır ve kötü muamele görür. Daha sonra köy şartlarına uyum sağlar. Huvat’la 5 çocukları olur. (Nuğber, Halit, Seyit, Dirmit, Mahmut)
Kitap iki bölümden oluşuyor. İlk bölümde Huvat ve ailesinin “köy yaşamını” ikinci bölümdeyse “şehir yaşamını” okuyoruz. Her karakterin köyden şehire geldikten sonra kimlik bunalımına girmesi bu yüzden ne köylü nede şehirli olamamaları, türlü türlü batıl inançların şehire gelselerde köyde kalamaması :(
Beni en çok etkileyen Dirmit karakteri oldu. Dirmit şehire uyum sağlamaya çalıştıkça annesinin batıl inançları yüzünden gördüğü muameleler gerçekten çok acıydı. Örnek verecek olursam Atiye, Dirmit’in basit bir radyo dinlemesinin altında bile başka sebepler aradı. Ah Dirmit o kadar yalnızdıki derdini kuşkuşot’larına açabildi sadece.
Ve gerçekten bazı batıl inançları ağzım açık okudum. Mesela, “gelenek” adı altında yeni doğan bebeklerin ağzına tükürülmesi. Bizim en büyük düşmanımız “cehalet” ne yazık ki! :(
Okurken beni çok etkileyen bir kitap oldu. “Büyülü Gerçekçilik” akımıyla yazılmış olsada ben okurken zorlanmadım yazarla tanışmak isteyip çekinenler içinde uygun bir eser olacağını düşünüyorum.
OKUYUN OKUTUN
Kitapla Kalın
Sevgiler <3
Kendimi ortalamanın üstünde bir okur olarak tanımlamama rağmen bu kadar usta bir kalemle bu sene tanışmış olmam benim ayıbımdır. Berci Kristin Çöp Masalları'ndan sonra yazarın okuduğum ikinci kitabı Sevgili Arsız Ölüm oldu. İki kitap için de diyebilirim ki kapaktaki Latife Tekin ismini silip Gabriel Garcia Marquez yazsak hiç anlaşılmaz hatta yer yer daha iyi olduğu yerler bile var. Kitaplarının bir çok dile çevrilmiş olması da zaten Latife Tekin'i yerel bir yazar olmanın ötesinde Dünya edebiyatına malolduğunun bir göstergesi.
Yazarın kendi yaşamından da izler taşıyan Sevgili Arsız Ölüm yazarın ilk kitabı. Köyden kente göç, kentlişeme bunalımları, getto yaşantısı, batıl inançların hayata etkisi gibi bir çok konuyu ele alsa da asıl anlattığı kadına biçilen toplumsal roller üzerine bir kurgu yapılmış. Bu yönüyle de 1983 yılında oldukça başarılı bir feminist manifesto niteliği taşıyor kitap.
Büyülü gerçekçilik akımının yerli temsilcilerinden Latife Tekin, konusuna aşina olsak da anlatım tarzıyla bambaşka duygular uyandıran bir roman yazmış. Köyde yaşayan bir ailenin kente göçmesini ve orada yaşadığı sıkıntıları gelenekler, inançlar ve batıllarla sarmalayarak anlatan Latife Tekin, Berci Kristin'de olduğu gibi acayip bir dünya sunuyor bize. Hızla okunan, sonrasında okurun içinde büyümeye devam eden romanlardan. Tavsiye ederim. =)
Gerçek bir dünyada, Azrail ile pazarlığa oturan, cinlerin perilerin insanların hayatını şekillendirdiği bu roman Büyülü Gerçekçilik akımının ilk örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Bu kalıpta pek çok roman ya da hikâyeyi taramıştır gözlerimiz ama böyle bir akım olduğunu ilk defa bu kitap sayesinde öğrendim. Dolayısıyla sırf bu yönüyle bile