Sevgi'nin Dünyası
Ahmet Yılmaz BoyunağaSevgi'nin Dünyası Gönderileri
Sevgi'nin Dünyası kitaplarını, Sevgi'nin Dünyası sözleri ve alıntılarını, Sevgi'nin Dünyası yazarlarını, Sevgi'nin Dünyası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şeyh Sadi'nin Gülistan'ında dediği gibi: "Sabır acıdır ama tatlı bir meyvesi vardır!" sözünü unutma.
Sayfa 103Kitabı okudu
Yazmak okumayı iştahlandırır. Tabii okumak da yazmayı... Bu ikisi birbirine bağlıdır. Göreceksin ki yazdıkça bilgin daha da artacaktır. Konusu veya türü ne olursa olsun hakkını vererek bir kitap üzerinde çalışmak, bir üniversite bitirmek kadar insanı bilgili yapar; yapmalıdır.
Sayfa 101Kitabı okudu
"İlmi, yazı ile bağlayınız!"
Sayfa 89Kitabı okudu
"Öğretmek için öğrenmeliyim." düşüncesiyle hareket ediyordu.
Sayfa 82Kitabı okudu
– Derler ki kızım, "Herkesin kendine göre bir takım dertleri vardır; ama bu kiminde gramladır kiminde kiloyla." Ve yine bir halk şairimiz demiştir ki:
Neye gam çekersin hey koca sersem
Dertsiz baş mı olur âdemiz madem
Ben de derim ki bu dünya ne haddinden fazla sevinmeye değer ne de üzülmeye. Olacak olduğuna varır. Kendini boş yere heder etme. Hem kendin için iyi sandığın bir işin sonucu fenalık, fena sandığın bir işin sonucu ise senin için iyilik getirebilir.
Sayfa 81Kitabı okudu
Üniversitedeyken bir hocalarının söyledikleri aklına geldi:
"Öğretmenlik dıştan görüldüğü gibi kolay bir meslek değildir. Öğretmen, kendisine her anlamda teslim olmuş gençlere, verilmesi gerekli bilgileri aktarırken disiplini de sağlamak zorundadır. Öğrenci karşısında öğretmenin tatlı sert olması gerekir. Aradaki mesafeyi korumak lazımdır. Koruyamadınız mı öğrenciden artık saygı beklemeyiniz. Sayılmayan bir öğretmenin de derslerinden hiçbir fayda elde edilemez. Şunu iyi biliniz ki derse ilk girdiğiniz anda öğrenciler sizi inceden inceye incelerler. Kurt mu kuzu mu olduğunuzu anlamaya çalışırlar. Çünkü hareketlerini ona göre ayarlayacaklardır. Sizin, işte bu gerçeği bilerek iletişim kurmanız gerekir."
Sayfa 72Kitabı okudu
– Büyükhalam güler yüzlü kişilerin iyi insanlar olduklarını söyler. İnsanın içi dışına vururmuş. Güler yüzlü insanın kalbi de temiz olurmuş.
Sayfa 68Kitabı okudu
"Sanırım insanın yazmak için bir sebebe ihtiyacı var." diye düşündü. "Yaşanmışlıklar olmalı, gözlemleri, tattığı iyi ve kötü deneyimler. En azından hareket etmeli, insanlarla ve farklı mekanlarla tanışmalı..."
Fakat ha deyince de bir şeyler yazılmazdı ki. Hissetmek başkaydı duyguları kağıda dökmek başka.
Sayfa 64Kitabı okudu
– Hiçbir şeyde acele etmemek lazımdır. Eskiler aceleye "pişmanlık anası" derlerdi. Acelecilik, bir işi insana iki kere gördürür. Kanadı bitmeden uçmak isteyen kuş, acelesinden yırtıcıya lokma olur. Onun için her zaman acelecilikten kaçınmak gerekir.
Sayfa 45Kitabı okudu
"Yok yok böylesine tesadüf değil tevafuk denir."
Sevgi,
"Tevafuk ne demek hocam?" diye sordu.
Aydın Hoca açıkladı:
"Tesadüf, rastlantı sonucu olan durumlar için söylenebilir. Tevafuk ise arkasında belirli bir irade olan eylemler söz konusu olduğunda söylenir. Hayatta hiçbir hadise rastlantıyla gerçekleşmez. Cenabı Allah her şeyin öncesini ve sonrasını bildiğine göre yeryüzünde tesadüf diye bir şey yoktur."
Sayfa 37Kitabı okudu