Yılmaz Odabaşı, yüreğinizle, anlatılan haksızlıklarla burkularak, okuduktan sonra asla pişman olmayacağınız, iz bırakan bir kitap olacak...
Her satırında, her harfinde Odabaşının haykırışlarını duyacaksınız..
Mutlaka okunmalı.
"Biz kurbandık ... Apoletleri, cüzdanları ve mevkileri büyük, ama beyinleri küçük insanların çevrelediği bir atmosferde gözlerimizi dünyaya açtığımızda, ağlayışımız bile mutsuzluğa bir itirazdı ...
Büyüyüp neyin ne olup olmadığını anlamaya çalışırken, bizim yoksulluğumuza, yoksulluğumuzun ise bize küfrettiği gereğiyle
irkildik. Yazgılarımızın başucuna çöreklenmiş bezirganlar, düşIerimize ulaşmamızın, gençliklerimize, aşklarımıza yarışmamızın
bütün olanaklarını daha doğduğumuz günlerde gaspetmişlerdi! onlar, vahşi kahkahalarıyla insanın emeği ve onurunun hanesine
zar atıyorlardı. Zarlarındaki hepyek bizdik ... Çünkü kurbandık ...
*
Kurbandık ... Dünyaya gelmek ya da gelmemek konusunda tercih hakkımızı kullanamadık. Aslında doğmadan önce hepimiz spermdeki olasılık kadardık; o olasılıkla doğmak ya da doğmamak
üzere daha analarımızın rahminde yalnızdık."
"Olduğundan daha başka birileri olmak isteyen insanlar vardır;
bunu şiddetle isteyenler vardır. Aramızda dolaşırlar.
Oysa hayat, düşlerimizin gerisindeki kırıntılardır.
Hayat, biz
başka planlar yaparken karşımıza çıkanlardır.."
Huzurlu okumalar...