Sevişmenin Hiçbir Riski Yoktur içinde Aşk Yoksa Gönderileri
Sevişmenin Hiçbir Riski Yoktur içinde Aşk Yoksa kitaplarını, Sevişmenin Hiçbir Riski Yoktur içinde Aşk Yoksa sözleri ve alıntılarını, Sevişmenin Hiçbir Riski Yoktur içinde Aşk Yoksa yazarlarını, Sevişmenin Hiçbir Riski Yoktur içinde Aşk Yoksa yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sanki sürekli aynı şeyleri tekrarlayan basit bir kitap bana göre. Değindiği konular ne kadar gerçek ve tehlikeli olsa da daha derin bir kitap olmalıydı.
Bir hayli kırıldım,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Canıma batan her halin felç gibi indi bedenime,
Gözlerimden tut da ciğerime kadar kırgınım!
Aslında ne sana, ne olanlara…
Kendime kırgınım…
Maziye hiç değil, an’a kırgınım.
Anlatamadığım, anlayamadığım masalların bana yaptıklarına,
Dinlediğim şarkılarda bana seni anlatan şarkıcılara,
Beni anlamadığın kelimelerin bana her şeyi anlatıyor gibi geliyor oluşlarına…
Bir hayli kırgınım…
Beni ben kırdım oysa,
İyi değil!
“Tüketiyoruz işte her şeyi, aşk eriyip gidiyor sadece kendi hatalarımız yüzünden. Tıpkı şu bardaktaki buzlu su gibi! İlk geldiğinde o susuzluk duygusuyla o an sahip olduğumuz en güzel şey gibi geliyor. Birdenbire dikiyoruz kafamıza, az bir miktar bırakıyoruz bardakta bizi idare etsin, elimiz boş kalmasın, masada önümüzde bir şey bulunsun diye ama sonra o ilk susuzluğumuz geçtiğinde bardağı elimize daha seyrek almaya başlıyoruz. Buzlar eriyor, tadı kötüleşiyor, suyun tadına gitgide alışıyoruz. Bardak parmak izlerimizle doluyor. Her yeri ellenmiş oluyor. Pis ve eski görünüyor. İşte o an, başka siparişler vermeye başlıyoruz. Aşk gibi işte! Ne farkı var ki?”
“Öyleyse? İnsanlara tepeden bakmayı sevmeyen kaç kişi tanıdık hayatımızda? Bu yalan dolan üzerine kaç sohbet döndü kim bilir masalarda. Kendime dünden razıyım o yüzden. Yalnızlığımı bu yüzden seviyorum. Bana kalan tüm acılara da hazırım. Hepsini tüm erkekliğimle karşılamaya razıyım.
“Hiç sinirlenmem. Kızmak nedir, yumruk nedir bilmem! Bir erkeğe yüklenen tüm sıfatlardan olabildiğince uzak duruyorum. Sevmiyorum bağırış çağırışları. Bıktım bu safsatalardan artık! Hepsi palavra. Yumrukla erkek olunmuyor. Başka şeylerle de! Nedense her gece gördüğüm erkek suretlerine inanamıyorum. Yıllardır bu işi yapıyorum. Her gece bin masa geziyorum ama hâlâ insanlar beni şaşırtıyorlar. Neden ki? Hayatımız bu kadar mı cinsel kimliklerimizin altına saklandı? Bu ne saçmalıklar dünyası! Bu ne maskeliler dünyası! İnsanları tanıyorum artık. Türlü hikâyeler var her sabah eve gelip uyumak yerine defterime yazdığım.”