Seyyit Kutup bir eserinde şöyle demektedir: “İslâm, yeryüzünde zulmeden hiçbir kuvvetle mütareke yapmaz, yapmamakla mükelleftir.”19 Peki, o zaman, Resulullah Efendimizin (s.a.v.) imzalamış bulunduğu Hudeybiye Musalhasına ne diyeceğiz?
“Bugün onları Peygamber (s.a.v.)'in zamanında yapmış olduğu şekilde, kısa ve mufassal bilgilerle İslâm'a davet etmemiz asla kifayet etmez. O devirde bugünkü gibi İslâm nazariyesi karşısında duran teferruatlı ictimaî nazariyeler yoktu.”
Resulullah Efendimizin (s.a.v.) davet ve tebliğ usulünü kullanmayacaksak kimin metodunu kullanacağız? Hz. Peygamber (s.a.v.)'in daveti Kur'an-ı Kerim ve hadisleriyle olmuştur. Bu iki kaynağımız mı kısa ve yetersizdir?