En Eski Şia kitaplarını, en eski Şia sözleri ve alıntılarını, en eski Şia yazarlarını, en eski Şia yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dünyanın bugünkü tezadını halletmede bizim yanlışımız, mülhit mücahitleri mümin oturanlar ile kıyaslamamız ve meseleyi çözmekten âciz kalmamızdı. Bu ölçme mantık olarak yanlıştır. Mülhit mücahitler mümin mücahitler ile kıyaslanmalı. O zaman bir mücahit mülhit de zaten itiraf edecektir ki halkın kurtuluşu yolunda canı infak ve kendini îsâr etmek için Allah’a iman, daha uygun bir dünyagörüşü ve daha mantıklı bir altyapıdır. Çünkü dünyayı duygu, şuur, hesap ve mantık sahibi olarak ve kendini bu varlıkta kaybolmayan zevalsiz bir eylem olarak gören bir mümin, Allah’tan ve meâddan aldığı güçle kendi sorumluluğu yolunda ve halkın hayatı için ölümü öyle doğal ve kolay anlar ki onu seçerken bir kahramanlık duygusuna bile kapılmaz ve ölümle karşılaşmayı kahramanlığa ihtiyaç duyulacak bir şeyden daha değersiz görür.
Biliyorum ki bilinçli ve sorumlu müminler arasındaki bir şehit, tıpkı namaz kılar gibi can verir!
Yine yazarın okuduğum ilk kitabı idi ama aradığımı bulamadım anladığım kadarı ile yazar Şii zaten ve peygamberlere çok rahat dil uzatabilmiş kitapta sıkıntılı yer çok okurken dikkat edilmeli.
Siz kılıcınızı buraya (boğazını göstererek) dayasanız ve ben boğazımdan bir nefesten fazlasının çıkmayacağını hissetsem, ben o son nefesi "sessiz" vermeyeceğim. Bilakis, büyük dostum Muhammed'den duyduğum hakkı söylemek için vereceğim.
Başkalarının size dayattıkları bahtsızlıklara boyun eğerseniz, aslinda o bahtsızlığı kendi elinizle hazırlamış olursunuz ve bu tahammül ve boyun eğme yüzünden kendiniz cezalandırılırsınız.
O adamlar ki evlerinin duvarları dışında olup biten her şeye kapılarını kapatir, kendi kilimlerinin dışına ayağını uzatmaz, kafasını kendi yemliğine gömüp gece gündüz toplumdan ve halktan uzakta bir halvet kapısının gaipten bir el uzatmasını ve sadece kendilerinin elini tutmasını bekler. Lafzi virdlerin, yatırım amaclı gusüllerin, ağlamaların, masrafsiz ve zararsız duygu gösterilerinin, şairane övgü ve menkıbelerin, feodalizm ve istibdat dönemine özgü yaltaklanırcasına yapılmış tevessül ve kurviyetlerin ve genellikle dostlara yemek yedirmek, sofra artıklarını yoksullara bağışlamak, ehlibeyte bağlılık gösterisinde bulunmak gibi zahmetsiz, az masraflı ve dertsiz hayır işlerine el atmanın, kölelik cağından kalma rüşvet verme ve hediye sunma geleneklerini andıran namaz icra etme, parayla Kuran okutma veya bir minareyi altınla kaplatma, dua kitabının haşiyeleriyle amel etme, anlamını bilemedigi birkaç dua cümlesi veya ziyaretname okuma gibi islerin karşılığında bir ömür pislikten, dertsizlikten, mal yığıcılıktan, bencillikten sonra bir ömür halkın kaderindeki ve Müslümanların yazgısındaki her türlü faciaya rıza gosterdikten sonra anasının karnından doğduğu ilk günkü gibi tertemiz olurlar ve günahları çöldeki kumlar gökteki yıldızlar ve denizdeki köpükler kadar cok olsa da her türlü günahtan temizlenirler. Bu beyin yikamadan sonra -hayır bu ne ki?!- yetmiş Bedir şehidi sevabı bu uyanik murdara bağışlanır..