Şiddetin Uzun Yüzyılı
John KeaneEn Eski Şiddetin Uzun Yüzyılı Gönderileri
En Eski Şiddetin Uzun Yüzyılı kitaplarını, en eski Şiddetin Uzun Yüzyılı sözleri ve alıntılarını, en eski Şiddetin Uzun Yüzyılı yazarlarını, en eski Şiddetin Uzun Yüzyılı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"şiddet, şiddete başvuranları da ihlal eder. öyle ki, şiddet, hem
şiddete başvuranda hem de şiddete uğrayanda potansiyel yurttaşı
(yurttaş olma olanağını) katleder."
Dost yayıneviKitabı okudu
"ama gerçek şu ki, şiddet sonucu ölenler, bir uçurumun
kenarindan atılmış insanlardır. ölüm, onların yerçekimi merkezidir."
Sayfa 71 - Dost yayıneviKitabı okudu
Çocukluğunda şiddete tanık olmuş ya da maruz kalmış pek çok kişideki öz saygı eksikliği, kendi kendine zarar verme eğilimi ve başkalarına şiddet uygulama eğilimi konusunda geniş bir literatür vardır...özellikle de nesnel şiddet koşulları ortadan kalktıktan sonra yaşanır bunlar. Barış ortamı nihayet gelse bile, kişiler, gayrı medeni savaşı içlerinde taşımaya devam ederler.
Gayrı medeni savaşlar, savaşla barış arasındaki ayrımı ortadan kaldırabilir; barış, içten içe yanan bir savaş haline gelir ve şiddetin kalıcılığını her gün anımsatan işaretlerle kapsanır.
Amaçlarına ulaşmak için despotça yöntemlere başvuran bir demokrasi hareketi, uzun süre demokratik bir hareket olarak kalamaz. Seçtiği araçlar seçtiği amaçları yok eder.
Jean- Jacquez Rousseau
Bir avuç zalimin elinde unufak edilmiş insanlığı görüyorum. Zenginler kurbanlarının kanını ve gözyaşlarını rahatça içerken, ızdırap ve yokluktan mahvolmuş, açlıktan kırılan ayaktakımını görüyorum. Her tarafta güçlülerin, yasanın dehşetli kudretiyle zayıflara karşı silahlanmış olduğunu görüyorum.
Sayfa 26 - Dost Yayınevi
Savaş artık film, film de savaş olmuştur.
Sayfa 164 - Dost Yayınevi
Milliyetçilik bir akbabadır. Belirli bir coğrafyada eskiden beri süregelen millet bilincinden beslenir; bu ortak bilincin bir sonucu olan ulusal kimliği, eski kendiliğinin tuhaf bir parodisine çevirir.
Sayfa 119 - Dost Yayınevi
- "Milliyetçiliğin, millî kimlik anlayışının, tevazuyla hiçbir ilişkisi yoktur!
Sadece yabancıların ve “millet düşmanlarının” suçlu olduğunu kabul ettiğinden, geçmiş veya şimdiki zaman için asla utanç duymaz.
Eğer gerekirse, elini düşmanlarının kanına bulamaktan hiç çekinmez..."
DOST Kitabevi