"şunu iyi biliniz ki, pek yakında koltuğuna kurulmuş karnı tok bir adam ortaya çıkıp 'şu Kur-ân'a sarılınız, onda helal olarak bulduğunuz şeyleri helal, haram olarak bulduğunuz şeyleri haram haram biliniz' diyecektir..."
"şunu iyi biliniz ki, pek yakında koltuğuna kurulmuş karnı tok bir adam ortaya çıkıp 'şu Kur-ân'a sarılınız, onda helal olarak bulduğunuz şeyleri helal, haram olarak bulduğunuz şeyleri haram haram biliniz' diyecektir..."
Şifa-i Şerîfi, hem bizim, hem de onun okunmasına hizmet edenler için, Kendi rızasını kazanmaya, dünya ve âhiret saâdetini elde etmeye vesile kılsın. Şifa-i Şerîf sebebiyle bizleri, Peygamber Efendimiz'in yakın ashâb ve etbâının zümresine ilhāk eylesin. Bizleri, Peygamber aleyhisselâmın şefâatine nail oldukları için, hesaba çekilmeden, Cennet kapılarının en sağındaki Babü'l-eymen'den içeri gireceklerle birlikte Cennet'ine koysun.
"Allahım! Faydasız ilimden, ürpermeyen gönülden, doyma bilmeyen nefisten ve kabul olunmayan duâdan sana sığınırım."
AMİN
Ashâb-ı kiramdan Zeyd ibni Hâlid el-Cühenî şöyle demiştir: "Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Hudeybiye'de geceleyin yağan yağmurdan sonra bize sabah namazını kıldırdı. Namazdan sonra yüzünü cemaate döndü ve onlara:
"Aziz ve Celîl olan Rabbinizin ne buyurduğunu biliyor musunuz?" diye sordu. Onlar da:
"Allah ve Resûlü daha iyi bilir" diye cevap verdiler. Allah'ın Elçisi sözüne şöyle devam etti:
"Cenab-ı Hak şöyle buyurdu: 'Kullarımın bir kısmı bana îmân ederek, bir kısmı da beni inkâr ederek sabahı etti. 'Allah'ın lütfu ve rahmeti sâyesinde bize yağmur yağdı' diyenler bana îmân etti ve yağmurun yağmasında yıldızın bir etkisi bulunmadığını söyledi. Ancak 'Falan ve falan yıldızın doğup batması sebebiyle üzerimi- ze yağmur yağdı' diyenler ise Bana îmân etmedi, yıldıza îmân etti