Sıfırlamak kitaplarını, Sıfırlamak sözleri ve alıntılarını, Sıfırlamak yazarlarını, Sıfırlamak yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mağdur millet de sağlam pabuç değildi. O da sürekli devletten çalardı. İki hırsız çetesi sürekli boğuşurdu. Muhasebeci Hüsamettin Bey, ne Musa'ya yaranabilmiş ti, ne İsa'ya. İki çete arasında sıkışıp kalmıştı. Demir Bey, yüksek vergi vermek, ilk ona, ilk yüze girmekten sınırsız hoşnutluk duyardı. Ama maliye de çıldırtırdı insanı. Tam otuz yıl, hiç çalmadı. Değil bir kuruş, işinin gerektirdiği zamandan da çalmamıştı. Fabrikaya herkesten önce gelir, herkesten sonra çıkardı. Mesaiden çalmazdı.
SıfırlamakYiğit Okur · Can Yayınları · 200957 okunma
O kadar eğilmişti ki, Ceyda Hanını'ın başıyla, Hüsamettin Bey'in başı arasında dört parmak kalmıştı. Parfümü, yeni biçilmiş taze çimen kokuyordu. Hüsamettin Bey'in omuriliği, kuyruksokumuna kadar titredi.
Ceyda'nın cinsel sapıklığı yoktu. Aksine sağlıklı, çekici bir kadındı. Kısa kesilmiş saçları kumral, gözleri kestane rengindeydi. Çağırıcı bir ağzı vardı. Sporcu bir vücuda sahipti.
Bir kere sevgililerinden biriyle Göreme'ye gitmişti. Binlerce yıldan bu yana korunabilmiş, taştan oyma mezarlardan birinin içinde sevişti. Sonra da söylendi: "Bunların boyları da amma kısaymış."
Ceyda'nın fantezileri de vardı. Ne yersizliktendi ne densizlikten. Sevişmeye baharat serpiştirmeyi severdi. Gecenin geç vaktinde, sevgilisi kimse onunla yüksek apartmanlara girer, asansörü iki kat arasında durdurur, orada sevişirdi.